Talim elemanları naklen atanabilir mi?

Danıştay Sekizinci Dairesi, yükseköğretim kurumlarında işyar tedrisat elemanlarının üniversiteler arası naklen atanamayacağına hükmetti!

Ülkü konusu olayda, ayrımsız yükseköğretim kurumunda işyar araştırma görevlisi ayrıksı aynı üniversitede havari doçent kadrosuna atanmaya türe kazanmıştır. Halihazırda fariza yaptığı üniversite ilgilinin peş kadroya atanmaya hak kazanmasına karşın muvafakat vermemiştir.

İlk basamak mahkemesi, kamu görevlilerinin hususi koşullarına bakarak verimliliklerinin bildirme faziletkâr olduğu, hizmetlerinden en erdemli oranda yararlanılacak aynı birimde, gördükleri eğitime makul şekilde istihdam edilmelerinin kamu yararı itibarıyla rüçhan olması zımnında adı geçenin öğretim yardımcılığı sınıfından öğretim üyeliği kadrosuna geçişine muvafakat verilmesi gerekirken inatçı yönde bünye edilen işlemin iptaline değişmeyen vermiştir.

Danıştay Sekizinci Dairesi ise, talim elemanlarının farklı ayrımsız üniversitede görev fayrap etmek istemeleri halinde, geçiş açmak istedikleri darülfünun tarafından takım ilanı yapıldıktan sonra zar edilen kadronun şartlarının taşıyor olmaları halinde referans yapmaları ve mevzuat gereği yapılması mecburi olan imtihan ve jüri değerlendirmelerinden geçerek atanmaya hak kazanmaları gerektiği, bu kapsamda üniversitelerin gerekseme duydukları alandaki tedrisat elemanlarını muktezi şartları taşımaları halinde bir nev açıktan tayin usulü ile göreve başlatabilecekleri, tedrisat elemanlarının değişik bir üniversiteye naklen yahut muvafakat vasıtasıyla atanmalarının cins olmadığı tabir edilmiş ve idarenin muvafakat talebinin reddine ait işlem hukuka makul bulunmuştur.

Serencam kendisine, Kapatılan Şevket Personel Başkanlığı üstelik Danıştay Sekizinci Dairesinin kararı yönünde düşünüm vermiş ve tedrisat elemanlarının üniversiteler ve ayrıksı kamu idarelerine naklen atanamayacağını anlatım etmişti. İlgili habere vurmak için TIKLAYINIZ.

T.C.

DANIŞTAY

8. DAİRE

Asıl No: 2014/7869

Karar No: 2019/4158

İstemin Özeti : Erzurum 2. İdare Mahkemesi’nin 14/04/2014 dönüş ve E:2013/359, K:2014/358 Mahdut kararının hukuka muhalif olduğu öne sürülerek, 2577 Çevrilmiş Yasa’un 49 uncu maddesi mucibince temyizen incelenerek bozulması istemidir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Araştırı Hakimi: …

Düşüncesi : İstemin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

KAPAT X

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hâkimiyet veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

DEĞIŞMEYEN : Sorun, …. Üniversitesi … Meslek Efdal Okulu’nda Asistan adına çalışmakta iken … Üniversitesi …. İktisadi ve İdari Ulum Fakültesine Apotr Doçent Kadrosuna atanma talebinin kabul edilmesi üzerine mergup muvafakat talebinin reddine ilişik 12.11.2012 güneş ve 21753 Sınırlanmış müddeialeyh hile işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesince, kamu hizmetinin bütünlüğü ve devamlılığı ilkesi uyarınca, kamu görevlilerinin hususi koşullarına göre verimliliklerinin sunu efdal olduğu ve hizmetlerinden bildirme efdal oranda yararlanılacak ayrımsız birimde istihdam edilmelerinin kamu yararına henüz makul olacağı, davacının 2547 sayıl Kanun göre “Tedrisat Yardımcıları” statüsünden “Tedrisat Elemanları” statüsüne yükseleceği ve hizmetine bu şekilde bitmeme edeceği görüldüğünden, “kariyer” ve “değim” ilkeleri ayn önüne alındığında, kamu görevlilerinin özel koşullarına göre verimliliklerinin yer faziletli olduğu, hizmetlerinden en yüksek oranda yararlanılacak benzeri birimde, gördükleri eğitime akıllıca şekilde istihdam edilmelerinin kamu yararı bakımından öncelikli olması karşısında; muvafakat verilmesi gerekirken ters yönde bünye edilen müddeialeyh hile işleminde kamu yararı ve kamu hizmetinin gerekleri itibarıyla hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, işlemin iptaline karar verilmiştir.

2547 Mahdut Yükseköğretim Kanunu’nun görüngü tarihindeki haliyle 23. maddesinde “apotr doçent”, 24. maddesinde “doçent” ve 25. maddesinde ise “müderris” kadrolarına atanmak için uygulanan muamelat düzenlenmekte olup, genel itibariyle, söz konusu kadrolara nasıp usulünün üniversitelerde boş kol bulunması halinde rektörlük marifetiyle ilana çıkılması ve adayların mukteza şartları taşıyıp taşımadığının mevzuat ile yetki sunulan birimler aracılığıyla değerlendirilmesi aracılığıyla gerçekleştirildiği görülmektedir.

Öğretim elemanı kadrolarına atanma prosedürü ise 31/07/2008 günlü ve 26953 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Akademisyen Dışındaki Tedrisat Elemanı Kadrolarına Yapılacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sınav ile Methal Sınavlarına İlişkin Usul ve Esaslar Karşı Talimatname ile lokalize olup, söz konusu Yönetmelikte akademisyen dışındaki tedris elemanı kadrolarına yapılacak atamalarda uygulanacak merkezi sınav ve methal sınavlarına ilgilendiren asıllar ve esaslarla bu sınavlara girecek adaylarda aranacak koşullar belirlenmekte ve sınavlarda başarılı olan adayların atamalarının yürürlükteki mevzuata bakarak yapılacağı düzenlenmektedir.

Yukarıdaki saha düz mevzuat hükümleri değerlendirildiğinde; tedris elemanlarının farklı bire bir üniversitede fariza tahsis etmek istemeleri halinde, geçiş ayırmak istedikleri üniversite vasıtasıyla kadro ilanı yapıldıktan bilahare zar edilen kadronun şartlarının taşıyor olmaları halinde referans yapmaları ve mevzuat gereği yapılması mecburi olan imtihan ve jüri değerlendirmelerinden geçerek atanmaya hak kazanmaları gerekmektedir. Zımnında üniversitelerin gerekseme duydukları alandaki tedrisat elemanlarını mukteza şartları taşımaları halinde aynı kabil açıktan atama usulü ile göreve başlatabilecekleri, tıpkısı bambaşka anlatımla, talim elemanlarının farklı bir üniversiteye naklen veya muvafakat tarafından atanmalarının mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.

Dosyanın incelenmesinden, davacının …. Üniversitesi .. Patika Efdal Okulu’nda Asistan olarak çalışmakta iken .. Üniversitesi .. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesine Havari Doçent Kadrosuna atanma talebinin akseptans edilmesi konusunda, … Üniversitesi Rektörlüğü eliyle .. üniversitesi Rektörlüğünden davacının muvafakatinin istenildiği, bu mektepli cevap verilmemesi üzerine durumun 15.11.2012 tarihli alfabe ile davacıya bildirilmesi üstüne hisse senedi bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, davacıya muvafakat verilmemesine ilgilendiren işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddi gerekmekte iken, sav konusu işlemi halel eden Mahkeme kararında türel derkenar bulunmamaktadır.

SON : Açıklanan nedenlerle; Erzurum 2. İdare Mahkemesi’nin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın baştan aynı karar bitmek amacıyla mezkûr Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın bildiri tarihini izleyen 15 (onbeş) ahit içerisinde kararın düzeltilmesi yolu belirtik koyulmak için, 03/05/2019 tarihinde oybirliği ile değişmeyen verildi.

Share: