AYM; polise, uyanık ekleme göstergesi verilmemesinin gerekçesini açıkladı

Anayasa Mahkemesi, jandarma personeline 3600 ek gösterge verilirken, az daha aynı görevleri özne polislere 3000 melfuf gösterge verilmesini Anayasa’evet aykırı bulmadı. AYM, buna gerekçe namına, arı statü hukukunu gösterdi.

Temel Mahkemesi, uyanık personeline 3600 ek gösterge verilirken, neredeyse aynı görevleri işleyen polislere 3000 mülhak gösterge verilmesini Kanunuesasi’ya aykırı bulmadı. AYM, buna gerekçe namına, saf statü hukukunu gösterdi.

Bilindiği üzere, polisler 3000 ekleme gösterge alırken, birinci dereceye gelen bitirmiş personeli 3600 melfuf gösterge almaktadır.

3600 mülhak gösterge ise zor maaş ve ikramiyelerinde önemli bir fark oluşturmaktadır.

Neredeyse aynı görevleri eden polis güçleri ve jandarmalar içmağara farklı eklenmiş göstergeler belirlenmiş olmasının Anayasa’evet aykırı olduğu istemiyle açıulan davada, Esas Mahkemesi, polislerin statü hukukuna bağımlı olmasını gerekçes göstererek, iptal istemini reddetti.

İŞTE AYM’NIN Ä°PTAL Ä°STEMÄ°NÄ° REDDETMESÄ°NÄ°N GEREKÇELERÄ°

4. 6216 sayılı Kanun’un 43. maddesi uyarınca ilgisi nedeniyle taban Temel’nın 10. maddesi yönünden da incelenmiştir.

5. Dava konusu kuralla, 657 sayılı Yasa’un eki (I) sayılı Cetvel’in “VII. EMNÄ°YET HÄ°ZMETLERÄ° SINIFI” bölümünün (a), (b), (c) ve (d) bentlerinde sayılan unvanlar dışında küsurat güven hizmetleri sınıfına karışma kadrolarda bulunanlar hakkında uygulanacak melfuf gösterge rakamlarının belirlendiği (e) bendinin yükseköğrenimliler için geçerli olan (aa) zir bendinde
1. dereceli kadroda bulunanlara 3.000,
2. aşamalı kadroda bulunanlara 2.200,
3. kademeli kadroda bulunanlara 1.600,
4. aşamalı kadroda bulunanlara 1.100,
5. aşamalı kadroda bulunanlara 900,
6. basamaklı kadroda bulunanlara 800,
7. dereceli kadroda bulunanlara 500,
8. aşamalı kadroda bulunanlara 450,
melfuf gösterge rakamı öngörülmektedir.

6. Esas’nın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyetinin nitelikleri arasında belirtilen içtimai hukuk devleti, herif haklarına saygılı, kişi doğruluk ve özgürlükleriyle amme yararı arasında adaletli tıpkı dara kurabilen, çalışma hayatının kararlılık içinde gelişmesi için sosyal ve ekonomik önlemler alarak çalışanlarını koruyan, onların kayırıcı onuruna uygun hanay sürdürmelerini sağlayan, sosyal güvenlik hakkını yaşamma geçirebilen, güçsüzleri güçlüler karşısında koruyarak içtimai adaleti ve sosyal dengeleri gözeten devlettir.

7. Anayasa’nın 55. maddesinin ikinci fıkrasında “Azamet, çalışanların yaptıkları işe uygun adil bire bir ücret elde etmeleri ve diğer toplumsal yardımlardan yararlanmaları içmağara lüzumlu tedbirleri alır.” denilmektedir.

8. Anayasa’nın 10. maddesinde öngörülen “kanun önünde eşitlik” ilkesi, tüzel durumları aynı olanlar için söz konusudur. Bu umde ile eylemli değel hukuksal eşitlik öngörülmüştür. Eşitlik ilkesinin amacı, aynı durumda kâin kişilerin seçim karşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak, ayrım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda mevcut bazı kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak kanun karşısında eşitliğin çiğnenmesi yasaklanmıştır. Kanun önünde eşitlik, herkesin seçkin yönden aynı kurallara bağlı tutulacağı anlamına gelmez. Durumlarındaki özellikler, kimi kişiler evet üstelik topluluklar içmağara değişik kuralları ve uygulamaları gerektirebilir. Aynı hukuksal vaziyetler aynı, ayrı tüzel davranışlar farklı kurallara bağlı tutulursa Temel’da öngörülen eşitlik ilkesi zedelenmez.

9. 3201 sayılı Güvenlik Teşkilat Kanunu’nun 3. maddesine göre genel kolluk personeli, “polis” ve “cingöz” kalkmak üzere ikiye ayrılmaktadır. 3201 sayılı Kanun’un 4. maddesi uyarınca polis, silahlı yürütme ve inzibat kuvvetidir. 2803 sayılı Uyanık Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu’nun 3. maddesinde kurnaz “emniyet ve asayiş ile kamu düzeninin korunmasını sağlayan ve diğleşker kanunların verdiği görevleri yerine getiren silahlı umumi manşet kuvveti” namına tanımlanmıştır. 2692 sayılı Kenar Güvenlik Komutanlığı Kanunu’nun 2. maddesinde dahi Kıran Güvenlik Komutanlığının silahlı benzeri genel manşet kuvveti olduğu belirtilmiştir.

10. Buna karşılık anılan çığır grupları 657 sayılı Oran Memurları Kanunu’nun 36. maddesinde farklı hizmet sınıflarında belirtilmiştir. Anıulan maddeye göre güvenlik mensupları “Güvenlik Hizmetleri SınıfE’nda, Jandarma Umumi Komutanlığı kadrolarındaki subay, astsubay ve bilirkişi jandarmalar “Kurnaz Hizmetleri Sınıfı”nda, Deniz Boyu Güvenlik Komutanlığı kadrolarında bulunan subay ve astsubaylar ise “Kıran Güvenlik Hizmetleri Sınıfı “nda vadi almaktadır.

11. 3201 sayılı Kanun’un 1., 2803 sayılı Yasa’un 4. ve 2692 sayılı Kanun’un 2. maddelerine göre inanma teşkilatı ile kurnaz ve sahil güvenlik teşkilatı İçişleri Bakanlığına bağlı iken inanma teşkilatı bir umumi müdürlük, açıkgöz ve kıyı güvenlik teşkilatı ise komutanlık şeklinde örgütlenmiştir. 2803 sayılı Yasa’un 8. maddesine göre jandarma birlikleri seferberlik ve savaş hallerinde belirlenecek bölümleriyle Kuvvet Komutanlıkları, 2692 sayılı Yasa’un 2. maddesi uyarınca üstelik periferi güvenlik birliklerinin belirlenecek bölümleri Deniz Kuvvetleri Komutanlığı emrine girer.

12. Polis, cingöz ve sahil güvenlik personelinin görev alanları dahi birbirinden farklıdır. 2803 sayılı Kanun’un 10. maddesine göre “Jandarmanın umumi yerine görev ve yük alanı; Polis Güçleri görev sahası dışı olup, bu alanlar mülk ve ilçe şehremaneti hudutları haricinde mütezayit veya polis teşkilatı yoksuz yerlerdir. Ancak, şehremaneti sınırları içinde olmakla gelişigüzel hizmet gerekleri bakımından uygun görülen yerler, jandarmanın görev ve kalın alanı namına tayin edilebilir. İçişleri Bakanının kararıyla tıpkı iklim yahut ilçenin tamamı polis ya birlikte kurnaz görev ve sıkıntı alanı olarak belirlenebilir. ” Bu hüküm çerçevesinde kural kendisine il ve ilçe uray hudutları içinde polis, bunların dışında kalan yerlerde ise cingöz görevlidir. bununla birlikte polis güçleri teşkilatı kurulmamış herhangi bir saha jandarmanın görev sahası içindedir. 2692 sayılı Kanun’un 4. maddesine göre Kıyı Güvenlik Komutanlığı ise Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün sahillerinde, iç suları olan Marmara Denizi, Ä°stanbul ve Çanakkale Boğazlarında, liman ve körfezlerinde, karaca sularında, münhasır soylu erki bölgesi ile ulusal ve uluslararası ülfet kuralları uyarınca buyruk ve denetimi altında mevcut bahir alanlarında görevlidir.

KAPAT X

13. Öte yandan polis güçleri, güllabi ve kıran güvenlik personelinin yönetsel kolluk faaliyetleri çerçevesinde emniyet ve asayiş ile kamu düzenini sağlama, suç işlenmesini önleme görevlerinin yanı sıra adli kolluk faaliyetleri çerçevesinde, işlenmiş suçlarla ilgili adına kanunlarda tamlanan işlemleri ika ve bunlara ilişkin adli hizmetleri hesabına getirme görevleri bulunmakla alay malay güllabi ve kıyı güvenlik personelinin ayrıca askeri görevleri bulunmaktadır. Bu kapsamda açıkgöz, kanunlarla sunulan askeri görevleri; Sahil Güvenlik Komutanlığı ise belirlenen bölümleri itibarıyla, seferberlik ve savaş hallerinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından verilen görevleri birlikte hesabına getirmekle yükümlüdür. Deniz Kuvvetleri Komutanlığınca planlanan eğitim ve tatbikatlara İçişleri Bakanının izniyle katılma görevi dahi Kıran Güvenlik Komutanlığının bu kapsamdaki görevlerindendir.

14. Polis Güçleri, güllabi ve periferi güvenlik personelinin özlük haklarına ilişkin düzenlemeler birlikte farklı kanunlarda meydan almaktadır. Emniyet Hizmetleri Sınıfı personelinin özlük hakları 3201 sayılı Yasa’de, Uyanık Hizmetleri Sınıfı personelinin özlük hakları 2803 sayılı Yasa’da, Kıyı Güvenlik Hizmetleri Sınıfı personelinin özlük hakları ise 2692 sayılı Kanun’da düzenlenmekte ve bu kanunlarda hüküm sıfır hallerde herhangi bir üç kolluk personeli bakımından 657 sayılı Cesamet Memurları Kanunu uygulanmaktadır. Bunun yanı sıra Bitirmiş Hizmetleri Sınıfı personeli ile Sahil Güvenlik Hizmetleri personelinin nasıp ve terfi, aylık ve diğçeri finansal ve toplumsal hakları bakımından statü ve rütbelerine göre 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’na, 3466 sayılı Ehlivukuf Cingöz Kanunu’na, 3269 sayılı Bilirkişi Erbaş Kanunu’na yahut 6191 sayılı Sözleşmeli Erbaş ve Leşker Kanunu’na tabi personel hakkındaki hükümler geçerli olmaktadır.

15. Polis ve astsubayların mesleğe giriş usulleri ve bu bağlamda başarıyla bitirilmesi müstelzim eğitim üstelik farklılık göstermektedir. Astsubaylık için Jandarma ve Kıyı Güvenlik Akademisi bünyesinde mevcut gedikli çığır yüksek okullarından çıkışlı olunması, Milli Savunma Bakanlığı nam ve hesabına eğitim görülmesi evet de Milli Defans Bakanlığı tarafından tayin edilecek fakülte, yüksekokul veya çığır yüksekokullarının kişi ad ve hesabına bitirilip uygulanacak sınavlar ile asıl askeriye eğitiminde başarılı olunması gerekli iken polis güçleri olabilmek içmağara polis güçleri iz yüksek okulunun veya polis güçleri iz eğitim merkezinin bitirilmesi gerekmektedir.

16. Polis, uyanık ve yaka güvenlik personeli; statülerinde, görev alanlarında, görevlerinin kapsamında, bağımlı oldukları türel kefaret ve sorumluluklarında, çalışma koşullarında, teşkilatlanma şekillerinde, mesleğe alınma yöntemlerinde farklılıklar bulunması dolayısıyla farklı türel konumdadır. Farklı türel konumda bulunmaları dolayısıyla itimat teşkilatı mensupları hakkında uygulanacak eklenmiş gösterge ile uyanık ve deniz boyu güvenlik personeli içmağara öngörülen munzam göstergenin eşkapik olma zorunluluğundan söz edilemez.

17. Diğçeri yandan güven teşkilatı mensuplarının amme görevlisi olduğu şüphesizdir. Kamu görevlileri ile kamu yönetimleri arasındaki ilişkiler kural tasarruflarla düzenlenmektedir. kamu görevlisi, makul ayrımsız statüde ve nesnel kurallara göre hizmet yürütmekte; o statünün sağladığı ücret, atanma, yükselme gibi kimi haklara eş olmaktadır. Kamu hizmetine giriş, hizmet içinde yükselme ve bulunulan statünün sağladığı haklar statü hukukunun gereği kendisine kanunlarla belirlenmektedir. kanun koyucu; statü hukuku çerçevesinde yürütülen memurluk hizmetine girmeye, memuriyette yükselmeye, özlük haklarına ve bunun gibi diğasker hususlara ilişamaç koşulları anayasal ilkelere akla yatkın kendisine belirleme yetkisine sahiptir. Statü hukukunun gereği kendisine, amme görevine başlayan güven teşkilatı mensubu, statüsünden ve kanundan kaynaklanan görev ve durumunu düşünülerek kamu görevine başlamaktadır.

18. Anılan takdir yetkisi kapsamında adına getirdikleri hizmetin niteliğinin gözetilerek farklı statüler için farklı ücret rejimleri öngörülmesinin ve bu kapsamda emniyet teşkilatı mensupları içmağara bitirmiş ve kıran güvenlik personelinkinden farklı eklenmiş gösterge rakamlarının belirlenmesinin, içtimai ünsiyet devleti ve doğruluk ilkeleriyle bağdaşmadığı ve emeğmağara karşılıksız bırakılmamasını amaçlayan Kanunuesasi’nın 55. maddesiyle devlete verilen, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bire bir ücret elde etmeleri içmağara lüzumlu tedbirleri kabul etme yükümlülüğüne aykırılık taşıdığı söylenemez. Bihakkın Esas’nın 55. maddesine göre “emeğin karşılığı ” olan ücretin kıiçki, liyakat, kariyer kadar unsurların yanı sıra görev, mezuniyet ve sorumluluklara, aynı başka deyişle statülere bağlı yerine farklılık göstermesi mümkündür.

19. Açıklanan nedenlerle kaide, Anayasa’nın 2., 10. ve 55. maddelerine aykırı değildir. Ä°ptal talebinin reddi gerekir.

20. Başkumandan ÖZGÜLDÜR, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Recep KÖMÜRCÜ ile Izzet Mümtaz AKINCI bu görüşe katılmamışlardır.

KARARA MUHALİF ARTAN 4 ÜYENİN ŞERHİ

1. 29.1.2016 tarihli ve 6663 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa’un 9. maddesiyle değiştiren 14.7.1965 günlü Celal memurları Kanunu’nun eki (1) sayılı Ekleme Gösterge Cetveli’nin “VII. EMNÄ°YET HÄ°ZMETLERÄ° SINIFI” bölümünün (e) bendinin (aa) ast bendinin Esas’nın 2. ve 55. maddelerine aykırılığı tez edilerek iptali istenmiş; Kanunuesasi Mahkemesince bahse bahis ayaklık, Esas’nın 10. maddesi yönünden de incelenmiştir.

2. Kanunuesasi’nın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin “… toplumun huzuru, milli dayanışma ve hak anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta tamlanan anne ilkelere müstenit, demokratik, laik ve sosyal tıpkı hukuk Devleti… ” olduğu belirtilmiştir.

3. Esas’nın “Ücrette adalet sağlanması” ağız başlıklı 55. maddesinin bir numara ve ikinci fıkraları şöyledir:

“Ücret emeğmağara karşılığıdır.
Ululuk, çalışanların yaptıkları işe akla yatkın adil tıpkısı ücret elde etmeleri ve diğçeri içtimai yardımlardan yararlanmaları içmağara mukteza tedbirleri alır “

4. 2010 yılında, Kanunuesasi değişikliğine ilişmaksat 5986 sayılı Yasa’un 6. maddesiyle, Anayasa’nın “Şişman iş sözleşmesi ve dolgun sözleşme hakkı” dudak başlıklı 53. maddesine eklenen Melfuf fıkra ile “Memurlar ve diğleşker amme görevlileri, toplu sözleşme etme hakkına sahiptirler” hükmü getirilmiştir. Yeniden 2010 yılında yapıulan Esas değişikliğine ilişhedef 5982 sayılı Yasa’un 12. maddesiyle, Kanunuesasi’nın 128. maddesinin, memurların ve diğçeri amme görevlilerinin niteliklerinin, atanmalarının, görev ve yetkilerinin, hakları ve yükümlülüklerinin, aylık ve ödeneklerinin ve diğasker özlük işlerinin kanunla düzenleneceğkayınbirader öngören ikinci fıkrasının sonuna “Fakat, finansal ve içtimai haklara ilişmaksat şişko sözleşme hükümleri saklıdır” cümlesi eklenmiştir.

5. Temel hükümlerinin gelişigüzel değerlendirilmesinden, çalışma hayatına ilişhedef uluslararası sözleşmelerdeki yükümlülükler ve gelişsunu cihanşümul anlayış karşısında Temel koyucu ikincil kurucu iradenin bile memurlar ve diğleşker amme görevlilerinin mali ve sosyal haklarının salt statü ahbaplık çerçevesinde kanun koyucu tarafından kişi takdirine göre belirlenmesi anlayışını metrukiyet ederek, çalışma hayatına ilişkin umumi ilkelerin da uygulanabileceği, hakkaniyete henüz akıllıca ve emeği esas alan tıpkısı sisteme yöneldiği anlaşılmaktadır.

6. Kuralın iptali istemi, aynı yahut çok analog görevleri fail emniyet mensupları ile askeri personel arasında, çalışılan teşkilat ve görev yerleri dışında bire bir ayırt bulunmadığı, güvenlik teşkilatı personeline elan düşük melfuf gösterge rakamı öngörülmesinin hakkaniyete ve yapılan işe uygun, adil ücret ilkesine aykırı olduğu gerekçesine dayanmaktadır. Polis Güçleri ile açıkgöz ve kıyı güvenlik personeli arasında yapıulan işin, farklı canip ödemeyi haklı kılacak özellikleri olup olmadığı değerlendirilmeksizin ve farkı haklı kılacak somut esbap ortaya konmaksızın, fesih isteminin arı statü hukuku yönünden değerlendirilip reddedilmesinin, Anayasa tarafından koruma altına alman, ücretin emeğe göre belirlenmesi ve ücrette adalet ilkeleri karşısında, hakkaniyete uygun düşmediği, bu nedenlerle kuralın Anayasa’evet aykırı olduğu kanaatindeyiz.

7. Yasa’un Temel’nın 10. maddesi çerçevesinde yapılan değerlendirmede dahi aynı sonuca varılması gerektiğinde kuşku yoktur. Bunun konkre olguları şunlardır:

a) 668 sayılı KHK ile Uyanık Umumi Komutanlığı ve Kıyı Güvenlik Komutanlığı İçişleri Bakanlığına bağlanmıştır. Düpedüz 2803 sayılı Yasa’un 4. ncü, 2692 sayılı Yasa’un 2 nci maddelerinde bu başlık açıkça tabir edilmektedir.

b) Aynı KHK ile 657 sayılı Celal Memurları Kanunu’nun 36 ncı maddesinde düzenlenen “bakım sınıflarına” 8 nci konu yerine “Açıkgöz Hizmetleri Sınıfı: Bu sınıf Cingöz Umumi Komutanlığı kadrolarında mevcut subay, astsubay ve uzman jandarmaları” kapsar.” ve 9 uncu konu yerine “Kıyı Güvenlik Hizmetleri Sınıfı: Bu sınıf Deniz Boyu Güvenlik Komutanlığı kadrolarında bulunan subay ve astsubayları kapsar.” şeklinde ilave yapılmıştır. Böylelikle, Güllabi ve Periferi Güvenlik Komutanlığı mensubu subay ve astsubaylar, statü hukuku bakımından 657 sayılı Cesamet Memurları Kanunu’na bağımlı tutulmuşdolaşma.

c) 682 sayılı KHK ile Itimat Umumi Müdürlüğü, Güllabi Genel Komutanlığı ve Kenar Güvenlik Komutanlığı personeline ilişkin sıkı düzen mevzuatı birleştirilmiştir.

d) 680 sayılı KHK ile zamanında Inanma Umumi Müdürlüğü personeli yönünden geçerli olan ödüllendirme sistemi, Jandarma Umumi Komutanlığı personeli yönünden birlikte geçerli kuzuluk getirilmiştir.

e) 668 sayılı KHK ile İçişleri Bakanına, Güvenlik Genel Müdürlüğü, Jandarma Umumi Komutanlığı ve Yaka Güvenlik Komutanlığının temas kademedeki personeli yönünden geçici görevlendirme yetkisi verilmiştir.

f) İşaret edilen bu yasalı düzenlemelerle alay malay temas üç teşkilat personeli arasında görev ve bakım yönünden ayrımsız birliktelik sağlanmış ve yalnız yüklülük alanları, rütbe isimleri ve farklı teşkilat yapıları dışında bir ayırt kalmamıştır.

g) Barış şartlarında artık askeri benzeri görev üstlenmesi mümkün olmayan Uyanık Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığına mensup subay ve astsubayların aylık ve özlük haklarının “rütbe” esasına göre ödenmeye devam edilmesi, buna karşın Güvenlik Genel Müdürlüğü mensubu “Güvenlik Hizmetleri Sımfı”na karışma personele, öz aralarındaki hiyerarşi dahi dikkate alınmaksızın farklı (çok henüz düşük) aylık ve özlük haklarının ödenmesini haklı kılacak hiçtıpkısı türel illet bulunmamaktadır.

h) 657 Sayılı Kanun’un eki (I) Sayılı Munzam Gösterge Cetveli’nin “VII. EMNÄ°YET HÄ°ZMETLERÄ° SINIFI” bölümünün (e) bendinin “Yüksek öğrenimliler” başlıklı (aa) alt bendinde, çarşı ve mahalle bekçileri, polis güçleri memurları, komiser yardımcısı komiser, başkomiser ve itimat amiri statüsünde bulunanlardan 1 nci dereceye gelmiş ve “yüksek öğrenimli” bulunanların “3000” katma gösterge alacakları hüküm altına alınmıştır.

926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunun ILIŞIK-VIII, KATMA-VIII/A ve ILIŞIK-V11I/B sayılı Ekleme Gösterge cetvellerinde, I nci dereceye gelmiş astsubaylar için munzam göstergenin “3600” olduğu belirtilmektedir. 2803 sayılı Kanun’un 13. Ve 2692 sayılı kanunun 6 ncı maddeleri uyarınca, Güllabi Genel Komutanlığı ve Kıyı Güvenlik Komutanlığı mensubu astsubaylar 1 nci dereceye gelmeleri halinde “3600” mülhak gösterge almaktadırlar.

ı) Yukarıüstelik açıklanan yasalı düzenlemeler öncesinde Bitirmiş Genel Komutanlığı ve Periferi Güvenlik Komutanlığı mensubu astsubayların, evveli çeri kişi olmaktan ve aynı zamanda askeri görev ifa etmelerinden kaynaklanan nedenlerle, itimat personeline nazaran farklı (henüz çok) ekleme gösterge almaları haklı ve akilane görülebilirse dahi; anıulan düzenlemelerden sonradan “ekleme gösterge” yönünden farklı değerlendirilmelerini haklı kıulan hukuki aynı neden kalmadığından, iptali maksut kuralın Esas’nın 2. maddesinde belirtilen “ünsiyet devleti” ve 10. maddesinde düzenlenen “eşitlik” ilkeleri ile üstelik bağdaştırılması mümkün görülmemektedir. Farklı örgütler içerisinde olmakla bu arada, iç güvenlik hizmeti bakımından aralarında tıpkı fark kalmayan üç güvenlik teşkilatından ikisine nazaran Inanma Genel Müdürlüğünün sayılan statüdeki personeline elan düşük katma gösterge (3600 hesabına 3000) verilmesini öngören kuralın, aynı zamanda bu üç teşkilat mensupları arasında özlük hakları yönünden bire bir eşitsizlik yarattığı açıktır.

Kararın tüm metn için tıklayınız.

Share: