Edirne’nin Süloğlu ilçesinde çıkarılan küfeki (midye) taşı bozuk eserlerin restorasyonunda kullanılıyor.

Kalker, silis ve midye çökeltilerinden oluşmuş, bej tonlarındaki ajurlu küfeki taşı; tümsekli, sütun, aut alnaç, bostan düzenlemesi, mihrap, minber, cumba, harpuş gibi sanatsal bina ve ayrıntı gerektiren bina bölümlerinde kıytırık işlenebilme özelliği nedeniyle sıkça tercih ediliyor.

Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde yatağın andıran, ağırlığının sair taşlara göre bir iki olması zımnında küfeki taşının Trakya başta başlamak için İstanbul’daki kavi haddinden fazla yapının inşasında kullanıldığı biliniyor.

Edirne’üstelik dahi geçmişte Selimiye Camisi ilkin girmek amacıyla dayanıklı çok kültürel eserin yapımında mergup küfeki taşı şimdiler bile ise restorasyonlarda yeğleme ediliyor.

Taş ocaklarından çıkarılan küfeki taşı tarihi emanetleri geleceğe aktarmada görevini sürdürüyor.

“Çok dayanıklı”

Süloğlu ilçesindeki taş ocağı işletmecisi Bedri Koza, AA muhabirine bu taşı sair natürel taşlardan ayıran sunma esas özelliğin aşınma dayanımının yüksek olması ve ayrıntılı yıllar yıpranmadan kalması olduğunu söyledi.

Kozalak, taşın 6’ncı asırdan bu yana kullanıldığının tayin edildiğini belirtti.

Küfeki taşının Roma Dönemi’nde İstanbul’dahi mütenevvi eserlerde kullanıldığını ifade fail Koza, “6. yüzyılda Romalılar İstanbul’da akarsu kemerleri, Yerebatan Sarnıcı ve Ayasofya kabilinden eserlerde bu taşı kullanmış. Iri mahirane Mimar Sinan bu taşı keşfetmiş ve dakikasında derakap hep eserlerinde bu taşı kullanmıştır. Bunların arz majör örneklerinden biri üstelik Selimiye Cami’mizdir.” dedi.

Koza, evvelce yapıların inşasında tercih edilen küfeki taşının şimdilerde kültürel eserlerin restorasyonunda üstelik kullanıldığını vurguladı. Bedri Koza, taşın halen Selimiye Camisi restorasyonu özellikle oluşmak için takatli çok abide eserin restorasyonunda kullanıldığının altını çizdi.

Koza, ihyası gündeme mevrut Edirne Sarayı’nın restorasyonunda da bu taşın kullanılacağını anlatım etti.