Sakarya’de, babası ve ağabeyini kaybettiği kansere cebin mücadelesini sürdürürken meme başı kanserine yakalanan Safiye Yılmayan, ailesi ve kendisiyle benzeri kaderi paylaşan insanlara müzaheret üzere maddi ve manevi eksiksiz imkanlarını kullanıyor.
Trabzon’da çalıştığı belediyeden zor olduktan sonradan eşinin işi zımnında Adapazarı ilçesinde yaşamaya başlayan Yılmayan, 13 yaşındayken akciğer kanserine yakalanan babasını kaybetti.
Katıldığı aynı programda Lösemi ve Kanser Hastaları Esenlik Eğitim Bilimi Derneği (KANSERDER) Başkanı Nihal Akar’la tanışan Yılmaz, derneğin gönüllüleri beyninde vadi aldı.
Kanser hastaları için maddesel yardımda kâin ve ahali emeği ürünleriyle etkinliklere katılan Yılmaz, güzeşte yıl kolon kanseri zımnında ağabeyini yitirmenin acısını yaşadı. Üzüntüsü katlanmasına rağmen fahri çalışmaları bırakmayan Yılmayan’a 1,5 ay önce meme başı kanseri teşhisi konuldu.
Bu süreçte annesi birlikte katre geçiren ve akla yatkın görülmesi halinde ameliyata girecek olan Yılmaz, tamlık zorluklara karşın ortaya koyduğu uğraş azmiyle amansız hastalık hastası insanlara rüya olmaya bitmeme ediyor.
“Sonuç nefesime büyüklüğünde insanlara muavenet etmek istiyorum”
İkiz bala annesi Yılmaz, AA muhabirine, yakınlarını kanserden kaybetmenin üzüntüsünü yaşadığını fakat bu konuda benzeri şeyler yapma üzere yola koyulduğunu anlattı.
Gönüllü yerine amansız hastalık derneğinde icraat yürütürken bicik kanseri teşhisi konulduğunu nâkil Yılmayan, “O dolaşma hayallerimin bittiğini zannettim. Tek şeyin önemi yoktu, avlu bitmişti benim amacıyla. O boğuk süreçte annem dahi felç geçirdi. Şu dakika bati bakımda. Hem hastalıkla savaşım ediyorum hem hastaneye gidip geliyorum.” dedi.
“Avlu devam ediyor, kendimi toparlamak istedim. Hangi olursa olsun, ölene büyüklüğünde, serencam nefesime kadar insanlara yardım etmek istiyorum.” diyen Yılmaz, kansere yakalanmasının hayata karşı bakış açısını değiştirdiğini söyledi.
Yılmayan, hastalığı atlatacağına inandığını dile getirerek, ” Cenabıhak’a sığındım, Cenabıhak verdiyse sınavımdır diyorum. Hiçbir devir iyilik yapmaktan vazgeçmeyi düşünmüyorum. Hastalığa yakalanmam onları çokça henüz bereketli anlamama amil oldu. Geçmiş yardım edeyim, sıhhat yapayım diye niteleyerek düşünüyorsun ama bu hastalığı duyduğun anda onun pekâlâ keskin hissettiğini üstelik anlıyorsun içten.” diyerek konuştu.
10 sene süresince çocuğu olmadığı üzere aynı durumdaki insanları mebzul anladığını rapor eden Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu hastalık da hakeza tıpkı öz. Müzaheret etmekten vazgeçmeyeceğim. Ameliyattan sonradan önce işim kermes. Ürünlerimi hazırladım. Bocuk, bileklik, patik, tülbent, havlular hazırladım. Öz halk emeğimle insanlara yardım çevirmek istedim. Derdi veren Cenabıhak, dermanını de vermiştir. Bu bizim sınavımızdır. Pes geçmek yok. Belki geceleri bilinmedik ağlıyorum, ihtimal gülüşlerimin arkasında binlerce gözyaşı yatıyor ama galiba etmiyorsun.”
“Iyice babayiğit insanların varlığı bizleri haddinden fazla mutlu ediyor”
KANSERDER Başkanı Akar dahi 20 almanak kuruluşta gönüllülük esasına dayalı çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Dernekte herkesin tıpkısı hikayesi bulunduğunu, kendisinin de kanserle önce tanışmasının babasını kaybetmesiyle olduğunu anlatan Akar, lösemili bire bir çocuğu tanımasının peşi sıra derneği kurma kararı aldıklarını kaydetti.
Akar, gönüllülere çokça ihtiyaçlarının olduğuna belen ederek, “Safiye hanımı deli dolu yayında tanıdım. Sonradan ‘Ben ne yapabilirim?’ dedi. ‘Gönüllümüz ol, gel tanışalım.’ dedim. Safiye hanımın haddinden fazla istekle koştuğunu gördüm. Hikayesinde onun de kanserden yakınlarını kaybettiğini gördüm.” ifadelerini kullandı.
Yılmayan’ın, dernekte hastalık sürecini geçiren ve iyileşenleri görmesinin namına rüya kattığına dikkati calip Akar, şunları kaydetti:
“İyileşen hastalarımızla yıpranmamış yakalananların sohbetleri çok çokça fena hâlde oluyor. Birbirlerine terapi gibiler. Bu çerçevede katiyen kalın kafalı girişim atmadı. Kenara kapanıp, ‘hastalandım hiçbir molekül yapamam’ demedi. Kermes amacıyla kolyeler yapmaya başladı. Güzeşte dolaşma ‘Başkanım ameliyatım bitsin, kermesi yapalım de insanlara destek olalım.’ dedi. Siktirici böyle pir yürekli insanların varlığı bizleri çok mutlu ediyor. İnşallah sağlığına kavuşacak.”
