Eskişehir’dahi paspallık ve yara iş dolayısıyla öldüğü argüman edilen 6 yaşındaki Nur Elif Tiftik ve afiyet durumları bozulan Y.T. (9) ile M.T.’nin (12) yaşam koşulları hakkında mütekellim aile yakını Gamze Akkoyun, “Halısı de olmayan gereksiz ayrımsız odanın içindeymiş çocuklar” dedi.
Temel ve babaları cezaevinde olan Işıklı Elif Tiftik (6) ve kardeşleri Y.T. (9) ile M.T. (12), babaanneleri Cihangül K., amcası Sezer T. ve halaları Bahir T. ile yaşıyordu. Evin çatısındaki aynı kilimin üzerinde yaşamaya infirak edildiği sav edilen Moher kardeşler, karşıt koşullardan dünya afiyet problemleriyle karşı karşıya kaldı. Uzun müddet açgözlü bırakıldıkları kanıt edilen çocuklardan Aydın Elif Tiftik’in halası ile babaannesinin zehir münasebet göstermeleri ve bakılmamış bırakmaları zımnında durumu ağırlaştı. Minik çocuk, habbe çatısında 3 dönem şiddetli çektikten sonradan yakınlarının durumu ayırt ederek 112 Evgin Afiyet ekiplerine durumu bildirmesi konusunda Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Esenlik Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Umum müdahalelere rağmen kurtarılamayan Saf Elif Tiftik hayatını kaybetti. Bayağı kızın bedeninde darp izlerine rastlandığı tez edilirken, adrese revan polis ekipleri 9 yaşındaki Y.T. ile 12 yaşındaki M.T.’yi dahi afiyet durumları üzücü şekilde buldu.
“Çocukların kapısına koyunların boynuna asılan zillerden takmışlar”
Ölen Aydın Elif Moher’in cenazesinde konuşan akrabası Gamze Akkoyun ise çocukların kaldığı alanı “Rutubet o büyüklüğünde ağırdı kim tek insan orada kalamaz” diye anlattı. Çocukların babaannelerinin yanı sıra kaldığı süre süresince işkence gördüğünü ve haris bırakıldığını iddia fail akrabaları Akkoyun, “Temel ve ağababa birbirinin baba yarısı çocukları. Çocukların velayetini baksın diye niteleyerek babasının isteği üstüne babaanneye vermişler. Çocukları eve kapatmış, hiçbir şekilde dışarıya çıkartmamış. Aylarca 3 ahi aynı odada kilitli tıpkı şekilde kalmış. Kapının konusunda zil takmışlar. Halısı de olmayan gereksiz bir odanın içindeymiş çocuklar. Göz meşbu ratıp. Perdeyi tuttum ellerim ıslandı. Nem o kadar ağırdı kim hiçbir koca orada kalamaz. Çocukların kapısına koyunların boynuna asılan zillerden takmışlar. Bap açılınca sezmek amacıyla, torunlar tıpkı yere kaçmasın gitmesin diye niteleyerek. Çocuklara değme çıktığında eziyet yapmış. Bu bala açlık ve işkenceden ekolojik ortam öldü. Biz de bilmiyoruz kaç aydır öyle olduklarını” dedi.
“Bu çocuğun ölümü vesair çocukları kurtardı”
Berrak Elif Moher’in hayatını kaybetmesiyle gayrı çocukların hayatının kurtulduğunu söyleyen Akkoyun, “Bu çocuğun ölümü başka çocukları kurtardı. İki kardeşi kurtardı. Bu çocuk ölmeseydi öteki çocukta cavlamak üzereydi. 2-3 dönem daha dursaydı ölecekti. Bu çocukları biz kaçırdık. Çocuklara 2 kaşık çorba ve yemiş suyu içirdik. Ayrıntılar kusma etmeye başladı. Elleri yüzleri mordu. Darp izleri vardı. Ambulansı çağırıp aracısız hastaneye gönderdik. Hastanede üstelik durumlarını yöneltmek için serumla beslediler. Normal beslenemiyorlardı, mideleri küçülmüş. Çocuğa sordum “Hangi oldu size hakeza?” dedim. “Bacı bizi tıpkı odaya kilitliyor. Bizi 3-4 çağ odadan çıkartmıyor. Eksik parça aldatmak veriyor, onu bile iki ahi bölüşüp yiyorduk. Ego erkek olduğum amacıyla çişimi pet şişeye yapıyordum. Iri tuvaletimi üzerime yapıyordum” dedi. Ölen kız de kakasını daima üstüne yapıyormuş. Şeş tırmalanma içindeymiş. Bu çocuk bu şekilde öldü. Ebesi aracılığıyla öldürüldü. Zedelenmek ve kıtlık sonucunda öldü. Başka tıpkısı şey namevcut” diye niteleyerek konuştu” dedi.
“Tıpkı babaanne bunu yapıyorsa, bu insanda vicdan aramayacaksın”
Çocuklara azap ettiği ve görüngü ortaya çıktıktan sonra ortadan kaybolan babaanne hakkından sonraları konuşan akrabaları Ebru Çoknur ise şu ifadeleri kullandı:
“Yıldırma ettiler bıçakla ve silahla. Cenaze evini bastılar. Tıpkısı babaanne, tıpkı amca, ayrımsız hala yeğen öldükten sonraları bırakıp harcama mi? Kaçar mı? Suçu olmayan kaçmaz. Hani neredeler? Hak nerede? Babaanne hala zayi. Bala açlıktan gevşek. Temas tarafı mosmordu. Sair çocukta ölmek üzere hastanede. Hak istiyoruz eksantrik benzeri şey değil. Adalet yerini bulsun. Şu küçücük çocuğun hatır yerde kalmasın. Aynı babaanne bunu yapıyorsa, bu insanda vicdan aramayacaksın. Genişlik yoğun cezayla yargılanmasını istiyoruz. Sonuna kadar da peşindeyiz. Şu çocukların sonuna büyüklüğünde peşindeyiz.” – ESKİŞEHİR
