“Cumhur Reisi’mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Umumi Sekreteri Antonio Guterres başta olmak üzere ilişik liderlerle şahsen kurduğu temaslar neticesinde, buğday fiyatlarında pahal düşüş sağlayıcı bir anlaşmaya imza atıldı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İspanya’nın önde mevrut gazetelerinden El Mundo’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayesinde Rusya, Ukrayna ve Konfedere Milel (BM) ortada imzalanan hububat koridoru anlaşmasına ait sorularını yanıtladı.
Son gelişmeler ışığında, Rusya’nın saldırısı sonrasında tahıl anlaşmasının geleceğinin ne olacağının sorulması üzerine Altun, Odessa Limanı selim yaşanan saldırının, hububat anlaşmasının uygulanması açısından dava oluşturacağını düşünmediğini anlatım etti. Çevik neticesinde gemilerin yüklenmesine bariyer olacak aynı sevgili ortaya çıkmadığına işaret eden Altun, kendilerinin üzerlerine sakıt sorumluluğu adına getirmeyi sürdüreceklerini bildirdi.
İstanbul’de imzalanan anlaşmanın kapsamı ve içeriğinin mahsus olduğunu, umum taraflardan bu anlaşmanın uygulanmasını sağlayacak adımları vaktiyle ve cemi yerine atmalarının beklendiğini belirten Altun, “Şimdiye kadar olduğu kabilinden bundan sonra dahi Türkiye yerine hem Ukrayna hem üstelik Rusya tarafıyla mümasil temasta olacağız.” ifadesini kullandı.
Limanlara veya gemilere bakir saldırı ihtimalinin sigorta masraflarını artırarak eser fiyatlarını münasebetsiz etkileyebileceği aktarılarak Türkiye’nin bunu engel olmak üzere ne yapabileceğinin sorulması üzerine Altun, Türkiye’nin Ukrayna’daki savaşın başladığı günden itibaren, antrparantez başlamasından evvel hem Moskova hem bile Kiev ile konuşabilen tıpkı çap kendisine bölgede barış ve istikrarın tesisine mücahede gösterdiğinin altını çizdi.
Altun, “Cumhurbaşkanı’mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Umumi Sekreteri Antonio Guterres başta atılmak üzere, ilişkin liderlerle bizzat kurduğu temaslar neticesinde, buğday fiyatlarında ciddi düşüş sağlayan ayrımsız anlaşmaya imza atıldı. Türkiye, bugüne büyüklüğünde olduğu kabilinden önümüzdeki dönemde bile bölgedeki etkisini barış ve istikrarı nail olmak için seferber edecektir.” değerlendirmesinde bulundu.
İstanbul’birlikte imzalanan kesim ile global bire bir azık krizinin önüne geçildiğine dikkati çeken Altun, fakat bu konuda tıpkı neva sağlanmasının, Ukrayna’daki uğraş koşullarının ortadan kalktığı anlamına gelmediğine meni etti.
Altun, kendileri amacıyla Ukrayna’dan ati hububat gebe gemilerin güvenliğinin sağlanması ve lüzumlu kontrollerden geçerek dünyaya ulaştırılmasının şanlı olduğunu kaydetti.
– “Türkiye’nin başarısı, NATO’nun bile hanesine yazılmaktadır”
Rusya’nın Ukrayna’yı işgali başladığından bu yana Türkiye’nin NATO müttefiklerinden farklı bire bir formalist sergilediğinin hatırlatılması üstüne Altun, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Öncelikle Türkiye’nin NATO’ya 70 yıldır bunaltıcı katkılar sağlamış tıpkı talih olduğunu ve NATO’nun en şişman ikinci ordusuna topluluk olduğumuzu unutmamak gerekiyor. NATO, parçası olmaktan çalım duyduğumuz ve İspanya kabil dostlarımızla birlikte acun barışına ulama sunmamıza anahtar olan aynı bina ve bizim açımızdan tıpkı uluslararası örgütten çokça elan fazlasıdır. Burada kocaman olan başka bire bir konu, Türkiye’nin hububat anlaşması kabil diplomatik bire bir sükse elde ettiğinde bu başarıya tıpkı NATO ülkesinin ulaşmış olduğu gerçeğidir. Yani Türkiye’nin başarısı, NATO’nun bile hanesine yazılmaktadır. Biz, krizin esasen itibaren bölgemizde yanan ateşi söndürmeye odaklandık. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın ifadesiyle ‘adil tıpkısı sulh’ için çalıştık, çalışıyoruz. Türkiye hem Rusya hem birlikte Ukrayna ile konuşabilen hem Ukraynalıların hem dahi Rusların cidal döneminde güven duyduğu için geldiği tıpkı ülkedir. Türkiye, Sayın Cumhur Reisi’mızın liderliğinde artık arsıulusal arenada yaşanan gelişmeleri kenardan izleyen veya kendine biçilen rolü oynayan bir mevki olmaktan çıkmıştır. Nedeniyle NATO müttefiklerimiz ilkin atılmak amacıyla mecmu devletlerin diplomatik çabalarımızı desteklemesini bekliyoruz.”
– “Savaşın kazananı olmadığına ve adil aynı sulh üzere çalışmanın önemine inanıyoruz”
Ukrayna’daki savaşı durdurmaya çalışanlar ile bu savaşı fırsat bilerek öz jeopolitik çıkarlarını korumaya çalışanların bulunduğuna bel eden Altun, Türkiye’nin ilk günden itibaren Ukrayna’nın bağımsızlığı ve egemenliğine bağlılığını anlatım ettiğini bildirdi. Altun, “Ayrımsız zamanda Montrö Sözleşmesi gereğince çekişme gemilerinin boğazlardan geçişini durdurduk. Mavera yandan bazen devletlerin Rusya’yı yok etmek için bu savaşı olabilir olduğunca temdit gayreti içre olduğunu görüyoruz. Sayın Reisicumhur’mız Türkiye’nin perspektifini İstanbul’de ortaya koydu. Buna göre, savaşın kazananı olmadığına ve adaletli bire bir hazar için çalışmanın önemine inanıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Arabuluculuk faaliyetlerine ilişik kendisine de Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna hükümetlerinin ve halklarının güvendiği benzeri cesamet olduğuna dikkati calip Altun, şöyle devam etti:
“Sonuç birkaç ayda Türkiye’nin arabuluculuk rolüne arzulu olan tek cesamet olmadığı giz değildir. Bana göre Türkiye’nin yeryüzü nazik avantajı, Cumhurbaşkanı’mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın reis diplomasisi olmuştur. Antalya Diplomasi Forumu marjında, Ukrayna ve Moskof dışişleri bakanlarının bir araya gelmesi, henüz sonra İstanbul’de iki ülkenin heyetleri arasında benzeri derinti yapılması ve binnetice tahıl anlaşmasının imzalanması bu açıdan tesadüf değildir.
Bütün içtimai medyada ‘endişeli olduğunu’ yazarken, birilerinin elini taşın altına koyarak hakikat sorunlara asıl analizör bulması gerekiyor. Maatteessüf akıbet yıllarda, aut politikayla kamu diplomasisinin birbirine karıştırıldığına tanık oluyoruz. Meğerse ana dünyanın gidişatına ağırbaşlılık etmekle reklam boşaltmak, birbirinden farklı şeylerdir. Devlet adamlığı ve diplomatlık dahi gösterişten tezayüt enerjik çözümler geliştirmekle ilgilidir. İşte Maşrık Afrika’da ve dünyanın birçok yerinde kıtlık yaşanmayacaksa insanlar karınlarını doyurmak için fahiş fiyatlar ödemeyecekse bu, reklam değil hareket yapanlar sebebiyle olacaktır. Türkiye namına, asıl tıpkı sorunun ortadan kaldırılmasında kurum oynadığımız amacıyla hava duyuyoruz.”
– “Sayın Cumhurbaşkanı’mızın şef diplomasisi alanındaki başarısını bu süreçte yeniden gördük”
Diplomasinin tek devir kıytırık olmadığına, savaşın devam ettiği sırada diplomatik temaslarda bulunmanın çokça daha el olduğuna belen eden Altun, “Tabiatıyla devletlerin değişik öncelikleri ve perspektifleri var. Heybetli olan bir eş temel taşı bulabilmek ve yekpare dünyayı yıldırma eden bire bir krizi engellemekti. Neticede Ukrayna ve Rusya’nın hükümran devletler yerine bu girişimi desteklemesini takdir ediyoruz.” ifadesini kullandı.
Burada lider diplomasisinin ve hem Rusya hem bile Ukrayna azamet başkanlarının Cumhur Reisi Erdoğan’ı güvenli aynı lider adına görmesinin haddinden fazla önemli olduğunu vurgulayan Altun, benzeri şekilde BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in bu süreçte balaban bir görkem oynadığını aktardı.
Altun, “Ukraynalılar ve Ruslar ortada arabuluculuk tecrübesine güvenerek, Türkiye mevcut diyaloğu genişleterek, ilave anlaşmalar sağlanması ihtimaline dair iyimserliğini koruyor mu?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:
“Bittabi değişik konularda anlaşmaya varıp varmamak hâkim devletler olan Ukrayna ve Rusya’ya bağlıdır. Fakat Türkiye’nin diplomasiden ve adaletli bire bir barıştan yana olduğunun tekrar altını yemek istiyorum. Tığ, Suriye ve Irak’ta yaşanan insancasına kriz ve çatışmaların menfi etkilerini yıllardır sınama eden benzeri ülkeyiz. Bu nedenle Karadeniz bölgesinin istikrarını haddinden fazla önemsiyoruz. Sayın Reisicumhur’mızın önder diplomasisi alanındaki başarısı ve Türkiye’yi sonuç 20 almanak dönemde aynı aktör haline getirmiş olmasının önemini, bu süreçte gine gördük. Nedeniyle yararlı çabalarımızı sürdürmeye kararlıyız.”
