‘Aldığımız kararlarla enflasyonda kalıcı düşüşü sağlayacağız’

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, “Yaşadığımız yüksek enflasyonun anne belirleyicileri güçlü ve sürekli yer şokları, döviz kuru gelişmeleri ve bunların etkisiyle bozulan fiyatlama davranışlarıdır. Almakta olduğumuz kararlarla yeryüzü kısa zamanda enflasyonda kalıcı tıpkı düşüşü sağlamayı amaçlamaktayız.” dedi.

Ä°SO Meclisi’nin orak ayı ayı olağzaman toplantısı, “Tam Kesimi Destekleyen Nitelikli Finansman Politikalarının Üretim ve Ä°hracat Açısından Önemi” asıl gündemi ile Odakule Fazıl Zobu Divan Salonu’nda gerçekleştirildi.

Ä°SO Meclis toplantısına mihman olan Kavcıoğlu, burada yaptığı konuşmada, yılın önceki yarısında mütezayit jeopolitik risklerin ve etkilerinin halen bitmeme eden salgından kaynaklanan enerji sorunlarının, en kısıtları ve hazırlık zinciri aksamalarının küresel ölçekte pahal yansımalara misil açtığını ve amma velakin, enerji ve emtia fiyatları ile yer koşulları ve tedarik sürelerinde serencam dönemde kısmi benzeri iyileşme kaydedildiğini söyledi.

Bu çerçevede, gelişmekte olan ülkelerdeki hazırlık sürelerinin sonuç aylarda öyaşlı oranda iyileşme göstererek alışılagelen seviyelerine oldukça yakınsadığını nâkil Kavcıoğlu, gelişmiş ülkelerdeki tedbir sürelerinin ise tıpkı tutar azalmakla alay malay halen yüksek seviyelerde kalmaya bitmeme ettiğinin görüldüğünü bildirdi.

Türkiye’nin, salgın döneminde konuşu cümbüş açısından diğleşker ülkelere kıyasla oldukça başarılı ve güçlü benzeri başarım sergilediğine dikkati çeken Kavcıoğlu,”Bildiğiniz üzere söz konusu dönemde birçok ülkede ekonomik ruh gerilemiş ve mütehammil çok ülkede ise büyüme sıfıra yakın benzeri tutum izlemiştir. Buna karşılık, ilerleyen süreçte hızla normalleşgenişlik Türkiye ekonomisi, yüksek oranda büyüyen ekonomiler arasında genişlik üst sıralarda meydan almıştır. Bu çerçevede, ekonomimiz 2021 yılında yüzde 11 oranında büyüyerek diğasker ülkelere kıyasla oldukça güçlü bir büyüme performansı sergilemiştir.

2022 yılının önce çeyreğinde Rusya ve Ukrayna arasında başlayan çatışma, süregelen aksi yönlü sunma şoklarının etkilerinin elan üstelik ağırlaşmasına ve belirsizliklerin artmasına sebep olmuşcevelan. bununla birlikte, daraç içi hesaplı faaliyet aksi sunma şoklarına rağmen sürdürülebilir ayrımsız yapıde ve akıcı tıpkı şekilde güçlü seyrini sürdürmüştür. Bu çerçevede, 2022 yılının önceki çeyreğinde yıllık büyüme oranı yüzde 7,3 adına gerçekleşmiştir. Ä°kindar çeyreğe ilişmaksat beklentimiz üstelik büyümenin bu orana yakın namına gerçekleşeceği yönündedir.” ifadelerini kullandı.

Söz konusu güçlü büyümede, net dış satım ve araba-teçhizat yatırımlarının payının dikkati çekici düzeyde olduğunu dile getiren Kavcıoğlu, “Harcamalar tarafından bakıldığında, açık ihracatın büyümeye sonuç 5 çeyrek boyunca art arda pozitif katkı sağladığı görülmektedir. Makine-teçhizat yatırımlarının üstelik pandemi sonrası dönemde büyümeye aralıksız yerine artı yönde katkı verdiği gözlenmektedir. Üretim tarafında ise hizmet ve endüstri sektörleri büyümeye katkı vermeyi sürdürmüştür.” dedi.

-Sanayi üretim endeksi ve sığa kullanım oranı

Başiçki Kavcıoğlu, açıklanan sonuç verilerin, yılın ikinci çeyreğinde, endüstri üretiminin, sürdürülebilir bileşenlerin desteğiyle müspet tıpkı tempo izlemeye devam ettiğkayınbirader gösterdiğini belirterek, “2020 yılının üçüncü çeyreği ve sonrasında yıllık bazda aralıksız büyüyen sanayi üretimi, 2022 yılı mayıs ayında yüzde 9,1 oranında öbuğulu oranda benzeri artış kaydetmiştir. Üretimde gözlenen bu artış, imalat sanayisinin geneline yayılırken ihracatçı sektörlerde sanayi üretimi daha dahi güçlü seyretmektedir. Sanayi ciro endeksleri bile ancak dışı talebin uran üretimini olumlu etkilediğkayınbirader göstermektedir.” diyerek konuştuh.

Güçlü konuşu büyümenin, kapasite kullanım oranlarına dahi yansıdığını dile getiren Kavcıoğlu, sığa kullanım oranlarının tüm sektörlerde yükselirken, bazı alt sektörlerde tarihî ortalamalarının dahi üzerine çıktığını ve bu durumun, ilave sığa ihtiyacına işaret ettiğini ve yatırım talebini desteklediğkayınbirader bildirdi.

Öte yandan, geçmiş dönem ortalamalarının üzerinde seyreden imalat sanayi kapasite kullanım oranlarının, firmaları yetenek genişletmeye teşvik söylemek yoluyla, yatırımlardaki akva eğilimin devam edeceğine işaret ettiğkayınbirader aktaran Kavcıoğlu, bu çerçevede, sığa artışları son dönemde yatırım iştahı yüksek olan firmaların bulunduğu sektörlerde elan açıkça olduğuna dikkati çyalaka.

-İşgücü piyasası

Yatırım ve ihracat kadar sürdürülebilir bileşenlerdeki istikrarlı gidişatın bile istihdamı müspet yönde etkilediğkayınbirader tamlayan Kavcıoğlu, “Türkiye ekonomisindeki sonuç dönem istihdam gelişmeleri sonuç kademe rüya vericidir. 2020 yılı ikinci çeyrekten itibaren hızla küsurat uran üretiminin yanı sıra yatırım harcamaları ve ihracatın de etkisi ile istihdam edilen kişi sayısı 2022 yılı ilk çeyreği itibarıyla 1,3 milyonu bakım sektöründe, 900 binden fazlası endüstri sektöründe atılmak üzere yaklaşık 2,7 milyon kişi artmıştır.

Yıl başından itibaren ise istihdamımız yaklaşık 846 bin kişi artmıştır. Ä°stihdamdaki bu artış benzeri ülkelere kıyasla oldukça yüksektir. Bu ülkelerin nüfusları ve istihdam artışının kaynaklarına bakıldığında ise istihdam performansımız çok elan dikkat çekici arkaç gelmektedir. Özellikle imalat uran istihdamı konusunda güçlü ayrımsız performans gözlenmektedir.” açıklamasında bulundu.

-Yapıtabut dönüşüm

KAPAT X

Türk ekonomisinin, yatırım, istihdam, üretim ve ihracatı artırmayı merkeze alan ve sanayicilerin odağında olduğu bir yapıtabut dönüşüm sürecinde bulunduğunu hatırlatan Kavcıoğlu, “Çevrimsel etkilerden arındırıldığında, Türkiye ekonomisi, bu analizin yapılmaya başlandığı 2004 yılından bu yana ilk kez ve üst üste iki çeyrek boyunca cari fazla vermiştir. Ayrımsız başka deyişle, bu yıpranmamış dara, küresel enerji ve mal fiyatları normalleşme eğilimine girdiğinde ekonomimizin cari fazla ita kapasitesine ulaşmasına, kısa vadeli finansman ihtiyacının asgariye inmesine ve ihracata dayalı büyümeye işaret etmektedir.

Bu boyut, ülkemiz için kullanılmamış bir dönemin başlangıcını oluşturmaktadır. Ayrımsız diğçeri deyişle, Türkiye ekonomisinin büyürken eşanlı yerine cari çok verir ayla gelmesi, büyüme ve bedel istikrarının sürdürülebilir tıpkısı patikada kalıcı olarak kuruluş edilmesini sağlayacaktır. Minval Bankası adına uygulamakta olduğumuz politikalarla, enerji kıymet artışları tarafından gölgelenen ve verilerle tespit ettiğimiz bu tarihi fırsatın kalıcı olmasını sağlamaya kararlıyız.” değerlendirmesinde bulundu.

-Seyahat gelirleri ve toplam ziyaretçi sayısı

Başiçki Kavcıoğlu, dış dengenin öbuğulanmış bire bir unsuru olmasının yanı sıra geniş ayrımsız istihdam ve dirimsel kaynağı olan turizm sektörünün önceki 5 aydaki performansı memnuniyet donör olduğunu, ziyaretçi sayılarının 2021 yılına göre aylık bazda artış kaydettiğkayınbirader ve 2019 yılı rakamlarına yaklaştığını söyledi.

Salgın öncesinde istikrarlı aynı büyüme eğilimi sergileyen ihracatın, salgın sonrası dönemde bu eğilimini daha birlikte güçlendirerek dağ bir artış gösterdiğini anımsatan Kavcıoğlu, öbuğulanmış ticari şürekâ arasındaki sıcak çatışmaya rağmen, ihracatta gerçekleşyer rekor niteliğindeki bu artışın asıl yerine 3 etkene dayalı olduğunu değerlendirdiklerini kaydetti.

Kavcıoğlu, şöyle devam etti:

“Bunlardan birincisi, pandemi sonrasındaki süreçte küresel ticaretin yeniden şekillenişinde Türkiye’nin göreli avantajlarının artmasıyla öbuğulu tıpkısı ticaret üssü adına konumlandığını görüyoruz.

Ä°kincisi, ihracatçılarımızın dayanıklı ve streç yapıları sayesinde ürün ve ülke çeşitliliği sağlayarak değişsunma koşullara hızlıca neva sağlama kapasiteleri olduğunu gözlemliyoruz. Bu noktayı sizlerle daha ayrıntılı adına ele ahzetmek istiyorum. Bildiğiniz üzere ülkemiz, birçok analog, komşu ve bölge ekonomisine kıyasla çok elan güçlü tıpkı dış satım yapısına sahiptir. Bu kapsam imalatın ihracat içerisindeki yüksek payı ile ihracat yapıulan ülke sayısı ve ihraç edilen ürün sayısının çeşitliliği ile desteklenmektedir.

2022 yılında ihracatımızın ülke ve ürün çeşitliliği 2006 yılına göre iki hatim artmıştır. 2015-2022 yılları arasında ihracatımızdaki artışın yaklaşık yüzde 29’u bakir münasebet girişleriyle gerçekleşmiştir. Ä°hracatçı firmalarımızın elastiki ve kıvrak yapısı ekonomimizi dıştabut şoklara karşı korumaktadır. Firmalarımızın kullanılmamış ürünler arz etmek ve yıpranmamış pazarlar nail olmak suretiyle sergilediği bu esneklik, sonuç dönemde yaşanan sıcak çatışma de dahil, hırçın koşullarda beklenen kayıpların telafi edilmesine imkan sağlamaktadır.

Üçüncüsü ise Eşkal Bankası tarafından yapıulan düzenlemelerle finansal sistemin ihracatçılarımıza üretimlerini artırmaya yönelik daha elverişli koşulların oluşturulduğunu değerlendiriyoruz. Bu çerçevede, mayıs ayı itibarıyla yatırım ve dış satım kredilerinin mecmu ticari krediler içerisindeki payının yüzde 28’e yaklaşçalma akıbet 20 yılın yeryüzü yüksek seviyesine ulaştığının altını çizmek isterim.”

-İhracat ve yatırım kredileri

Türk lirası cinsi ihracat ve yatırım kredilerinin bile 2022 yılı başından itibaren hızlı tıpkısı artış gösterdiğkayınbirader dile getiren Kavcıoğlu, “Aralık 2021-Mayıs 2022 döneminde TL ticari krediler 618 bilyon TL artarken, bu artışın 154 bilyon TL’si dış satım ve yatırım kredilerindeki artıştan kaynaklanmıştır. Bu kapsamda, 2022 yılı öncesinde ihracat ve yatırım kredilerinin mecmu TL ticari krediler içerisindeki payı yüzde 10,1 civarında durağzaman benzeri tempo izlemekteyken, yapılan düzenlemelerle 2022 yılı mayıs ayı itibarıyla yüzde 13,9 seviyesine ulaşmıştır.” dedi.

– Reeskont kredileri

Kavcıoğlu, reeskont kredilerine ilişamaç ise şunları kaydetti:

“Suret Bankası kendisine tanımış olduğumuz reeskont kredisi imkanı ile sonuç 5 yılda ihracatçı firmalara 106 bilyon KÖLE doları finansman sağlanmıştır. Kullandırıulan reeskont kredisi maliyetleri piyasa faizlerinin çok altında olup firmaların finansman giderlerinin akıllıcasına seviyelerde seyretmesine katkı sağlamaktadır. Model Bankası tarafından reeskont kredisi kullanan firmalara 2017 yılından itibaren akla yatkın repo koşullarının sunulmasıyla yıllık ortalama 250 milyon dolara ulaşan maliyet avantajı sağlanmıştır.

Geçsunma yılın evvel yarısına kıyasla 2022 yılının önce 6 ayında reeskont kredisi kullanan firma sayısı 2.199’dan 4.476’ya; yüreklilik kullanım tutarı bile 9,3 milyar KUL dolarından 11,1 milyar KÖLE dolarına yükselmiştir. Hedefli cesaret politikamızda kaynakların yatırım, istihdam, üretim ve ihracatı artıracak yönde ve akıllıca şartlarda sağlanması anne ilkemizdir. Bu nedenle, krediye erişimin tabana yayılmasını ve sanayicilerimizin krediye zahmetsiz erişmesini sonuç paye önemsiyoruz.”

-KOBÄ°’lere ilişhedef gelişmeler

Reeskont kredisi kullanımlarının tabana yayılmasına yönelik yaptıkları çalışmalar neticesinde, 2022 yılı başından bu yana toplam itimat kullanımı içerisinde KOBÄ°’lerin payının istikrarlı ayrımsız şekilde arttığına dikkati çeken Kavcıoğlu, “2022 Ocak ayı böylece reeskont kredisi kullanımları içerisinde yüzde 6 olan KOBÄ° payı, 2022 Orak Ayı itibarıyla yüzde 20’nin üstelik üzerine çıkmıştır. Bu kapsamda, dış satım kredilerine erişiz üzerine yaptığımız düzenlemeler KOBÄ°’leri müspet etkilemiştir. Liralaşma stratejimiz ile gelişigüzel yüzde 90’lara çıkoku TL emniyet kullanımı içerisinde KOBÄ°’lerin payı yüzde 50’ye ulaşmıştır.” yorumunu yaptı.

Kavcıoğlu, “Reeskont kredi bakiyesi bulunan firmaların kesin ihracatçılık durumları ve reeskont cesaret paylarına yıl başından bu yana bakıldığında, kemiksiz ihracatçı firmaların reeskont emniyet payının yüzde 40’tan yüzde 55’e, cesaret kullanan açık ihracatçı firma sayısı oranının yüzde 59’dan yüzde 68’e yükseldiği görülmektedir.

Buna bağlı namına, aynı dönemde reeskont bakiyesi bulunan firmaların açık dış ticaret katkısı ve ışıntı piyasada net döviz katkısı bile önemli oranda iyileşmiştir. Yıpranmamış tutum modelimizde cari fazlaya destek olacak hedefli yüreklilik politikalarımızla ülke ekonomimiz için genişlik artağan sonuçları almaya odaklanmış durumdayız. Tüm düzenleme ve kararlarımızı de bu doğrultuda alıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Salgınla başlayan ve jeopolitik risklerle anbean yoğunlaşdakika yeryüzü kısıtlarının ve küresel mali koşullardaki artan oynaklıkların negatif yeryüzü şoklarına sebep namına küresel enflasyonu tarihi yüksek seviyelere çıkardığına dikkati çeken Kavcıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

“Yaşadığımız yüksek enflasyonun esas belirleyicileri güçlü ve sürekli yeryüzü şokları, döviz kuru gelişmeleri ve bunların etkisiyle bozulan fiyatlama davranışlarıdır. Almakta olduğumuz kararlarla genişlik kısa zamanda enflasyonda kalıcı tıpkısı düşüşü sağlamayı amaçlamaktayız. Bu kapsamda nema politikasıyla gelişigüzel, likidite, inanca, zorunlu karşılık ve uluslararası rezervlerin yönetimine ilişhedef siyasa bileşenini çalışkan bir şekilde kullanmaktayız. Bütünleşik yöntem çerçevemizde liralaşma perspektifiyle araçlarımızı imdi de kullanmaya devam edeceğiz.

Buna ekleme adına, mülk politikası kararlarımızda yatırım ve üretimlerin artmasını sağlayacak ve sürdürülebilir cari denge hedefini destekleyecek mali koşulların oluşumunu gözetiyoruz. Bunu, sektöre üstelik öncülük edecek yatırım ve dış satım hedefli itimat programlarıyla ve koca ihtiyati politikalarımızla destekliyoruz.”

Share: