Selçuklu sultanının vasiyeti yüzlerce yıldır gerçekleşmedi

Selçuki sultanının vasiyeti yüzlerce yıldır gerçekleşmedi

Selçuklunun yeryüzü mefret sultanlarından I. İzzettin Keykavus’ın vasiyeti üstüne mezarı Konya’dahi hazırlanmasına karşın mezarı asırlardır defnedildiği Sivas’ta bulunuyor

SİVAS – Selçuklu Devleti’nin sunu balaban sultanlarından I. İzzettin Keykavus’un vasiyeti konusunda kabri Konya’birlikte hazırlanmasına karşın, mezarı asırlardır defnedildiği Sivas’ta bulunuyor.

Selçuklu Devleti Hükümdarı I. Gıyaseddin Keyhüsrev’in 1211 yılında vefatının arkası sıra tahta sâdır I. İzzettin Keykavus, 9 sene kadar gücük aynı müddet tahtta kalmasına rağmen elde ettiği başarılarla Selçuklu Devleti’nin arz büyük sultanları beyninde düzlük aldı. Kardeşi Alaeddin Keykubat’ın isyanını bastırıp tahtta kalmayı başaran İzzettin Keykavus hükümdarlığı döneminde Sinop fethedilip, Selçuklular yeniden Karadeniz’e ulaştı. Sinop’ta tersane kurup, Sinop’u dış alım ve dış satım limanı haline getirdi. İlk kere onun döneminde Kıbrıs kralı ile tecim anlaşması yapıldı. Venedikliler ile tecim anlaşması yapıldı. Trabzon Küçük Asya İmparatorluğu ve Çukurova Ermenileri vergiye bağlandı. Artukluları ve Erbil Atabeyliğini hakimiyetine alan Keykavus, Eyyubiler üzerine çıktığı ayrımsız seferde ince ağrı hastalığına yakalandı. Tedavi üzere bulunduğu Malatya’bile 1220 yılında 40 yaşında son etti.

Vasiyeti adına getirilemedi

Selçuklu Devleti’ne iktisadi açıdan dahi büyük katkılar sağlayıcı nazik hükümdar, vasiyeti konusunda Konya’bile defnedilmek istedi. Konya’da mezarı hazırlansa birlikte onun peşi sıra tahta geçen I. Alaeddin Keykubad buna müsaade vermedi. Keykavus, Keykubat’ın talimatı ile Sivas’ta Keykavus yoluyla 1217 yılında mensur ettirilen Şifahiye Medresesinin içerisine defnedildi. Çokça beş altı bilinse birlikte büyük sultanın kabri halen bu medresenin içerisinde düzlük alıyor.

Konya’da kabri hazırlanmıştı

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Yazın Fakültesi Nutuk Tarihi Bölümünden Dr. Ebru Hakim Fataha, Keykavus’un Konya’üstelik gömülmeyi vasiyet ettiğini belirtip, “Zaman türbenin içerisinde bulunduğu Şifahiye Medresesi 1217 yılında İzzettin Keykavus’un emri ile mensur edilmeye başlanıyor. Berrak avlulu plana tipinde yaklaşık 62’ye 47 ölçüleri, kareye andıran mustatil şeklinde revaklı aynı plana cemaat, 3 yönden eyvanı mevcut bina. İnşa esnasında mescit olarak planlanan kısmı tığ bugün türbe adına görüyoruz. Haricen baktığımızda külahı yükselen, haricen çok abat görebildiğimiz türbesinin birlikte yapının içerisinde olduğunu görebiliyoruz. ‘Burası türbe yerine mı düz yazı edildi, henüz bilahare türbeye mi çevrildi’ gibi aynı mızıka sorularla karşılaşıyoruz. Esasta Selçuklu Devletinde tıpkı gelenek var. Hükûmet Merkezi olan Konya birlikte Alaeddin Camii maltalık kısmında kâin yerlere sultan mezarları yapılıyor ve kâffesi buraya defnediliyor. Aslında İzzettin Keykavus’un de öz türbesini buraya yaptırdığını, bunun üzere buyruk verdiğini biliyoruz” dedi.

Mezarını da istemedi

Dr. Ebru Hakim Fataha, İzzettin Keykavus’un kardeşi Alaeddin Keykubad ile aralarında yaşanan padişahlık mücadelecinden ufuk Sivas’a defnedilmiş olabileceğini belirterek, “İzzettin Keykavus ve I. Alaeddin Keykubad kardeşler hükümdarlık varisi. Birbirlerini kardeş namına sevebilirler belki amma taht kavgası yüzünden aralarında kilolu bir savaş var. İzzettin Keykavus’un Alaeddin Keykubad’ı Ankara’da zindana hapsettirmesi ve Alaeddin Keykubad’ın burada 3 sene kalması, daima öldürülme korkusu içerisinde olması ruh halini bozmuştur diyebiliriz. Bu korkular de mezara yansımış mümkün. Alaeddin Keykubad’a abisi İzzettin Keykavus’un ruhunu bile Konya’de istememe kabil ayrımsız ruh verimsiz yaşatmış benzer” ifadelerini kullandı.

Share: