YÖK kararı sonrası üniversitelerde asistan istihdamı azaldı!

Yükseköğretim Kurulunun, araştırı görevlilerinin talepleri halinde lisansüstü eğitim bilimi gördükleri üniversitelere görevlendirilmelerine imkan veren kararı sonrası, hele bakir kurulan yükseköğretim kurumlarında asistan istihdamı azaldı!

Bilindiği için, 1 Eş 2018 tarihinden itibaren yürürlüğe giren düzenleme sonrası, yükseköğretim kurumlarında araştırma görevlisi istihdamı, 2547 sınırlanmış Yükseköğretim Kanununun melfuf 38 inci maddesi çerçevesinde aynı kanunun 50/d statüsünde yapılmaktadır. Bu usulde atanan şahıslar, lisansüstü eğitimleri boyunca görev yapmakta, doktora eğitimlerini tamamlayanların kadrolarıyla ilişikleri kesilmektedir.

Farklı taraftan, yasal aranjman sonrası atanan kişilerin lisansüstü eğitimlerinin ayrımlı sebeplerle sekteye uğramaması ve yapılan ara sıra şikayetlerden ufuk Yükseköğretim Yerleşmiş Başkanlığı aracılığıyla alınan kararla, ilgililerin talepleri halinde kadrolarının 2547 çevrilmiş Kanunun 35 inci maddesi göre kadroları geçici adına terbiye gördükleri üniversitelere tahsis edilmektedir.

Alınan karar araştırma görevlilerinin lehine iken, hele eskimemiş kurulan ve lisansüstü eğitim altyapısı henüz oturmamış üniversiteler amacıyla ise az çok aleyhte tıpkı genişlik oluşturmuştur. Bu durumdaki üniversiteler, bünyelerinde lisansüstü yetişek sıfır bölümlerde araştırma görevlisi istihdamı yapmaya dolay yargılı bakmaya başlamıştır. Bunun esas sebebi, alınacak araştırı görevlisinin kâm etmesi halinde lisansüstü terbiye gördüğü üniversiteye direkt gidebilmesi ve doktora eğitimi tamamlandıktan sonraları temas zorunlu hizmeti bulunmadan ilişiklerinin kesilmesidir.

Yalnız 2021 yılının ilk dört maaş periyoduna baktığımızda toplam 112 ilanın, 83 adedini öğretim yardımcısı kadroları oluşturmaktadır. öğretim görevlisi alımları bu derece yüksek sayıda iken, üniversitelerin araştırma görevlisi istihdamını bağlı sayıda tercih etmesinin sunma iri sebebinin Yükseköğretim Kurulunun yukarıda özetlediğimiz kararının sonucu kendisine düşünüyoruz. Çoğu üniversite, özlük bünyesinde lisansüstü terbiye programı olsa de, kişinin temenni etmesi halinde yetişek gördüğü üniversiteye geçebileceği riskini ayn önüne kabul etmek suretiyle ilana çıkmamaktadır.

Şayet bu duruma yönelik bakir ayrımsız politika geliştirilmezse, üniversitelerin şişman bir çoğunluğunda araştırma görevlisi ilanlarının her an azalacağı kesindir.

Bu çerçevede bizim önerimiz,

-Seçkin yıl sunulan talim elemanı atama izinlerinin sunma az %50-60’ının araştırma görevlisi kadrolarına ayrılmasına yönelik yönetmelikte düzenleme yapılması,

-Yetişek ve öğretime başlanması ve sürdürülebilmesi için gerekli minimum şartlar içerisinde araştırma görevlisi istihdamını bilcümle lisans programlarında mecburi ayla getirilmesi ve ara sıra programlarda uygulandığı gibi eğitim-öğretimin 4 üncü yılına kadar herhangi bir sene asistan alınmasının zorunlu ağıl getirilmesi,

-Yıl içerisinde ayrılan asistan olursa namına alınabilecek tedris elemanının hoppadak araştırma görevlisi kadrolarında kullanılabilmesi,

-Ekleme kendisine ilişkin bölümün Doktora programı varsa araştırma görevlisi istihdamını heveslendirme amacıyla arttırma araştırma görevlisi istihdamı imkanı sağlanmasına imkân verilmesi,

Hususlarının mevzuat düzenlemesi haline getirilmesi ile bu konunun çözüme kavuşturulabileceğini düşünüyoruz. aksi takdirde rastgele sabık dönme Üniversiteler yoluyla rate öğretim yardımcısı ilanları ile karşı karşıya kalmaya bitmeme edileceğini üzülerek izah etmek isteriz.

Share: