Yargıdenktaş ‘İcap Nöbetine’ açıklık getirdi

Yargıyatak, lüzumlu nöbetinde geçsunu sürenin haftalık çok çalışma süresinin belirlenmesinde hangi şekilde değerlendirileceği konusunda öbuğulanmış bir değişmeyen verdi

Sorun, icap nöbetinde geçyer sürenin haftalık aşkın çalışma süresinin belirlenmesinde ne şekilde değerlendirileceği buna göre davacının aşkın çalışma ücreti alacağı bulunup bulunmadığı konusunda açılmıştır.

Evcil Mahkemece; davacının haftanın 5 günü saat 08.00-17.00 saatleri arasında çalıştığı, bire bir günü ise saat 17.00’den sonradan sabah 8.00′ e büyüklüğünde lüzum nöbeti tuttuğu, buna göre davacının haftanın 4 günü 08.00-17.00 saatleri arasında ayrımsız saat uzaklık dinlenme ile tıpkısı günü ise 24 saat çalışçalma haftada 11 saat aşkın çalışma yaptığı kabulüne göre hesaplama yapılmıştır. Mahkemece bu şekilde yapılan hesaplamaya itibar edilerek karar verilmiştir.

Yargıhemayar bu kararı bozmuş ve ister nöbetine açıklık getirmiştir:

Dosya kapsamındaki belgelere göre;

Davacının gerek nöbeti tuttuğunda kaç defa göreve geldiği ve görevin kaç saat sürdüğü kemiksiz yerine tayin edilememekte olup fiili namına davacının nöbetlerde iş başında geçirdiği sürenin belirlenmesi ve buna bağlı kendisine haftalık ne kadar çok himmet yaptığının tespiti mümkün gözükmemektedir.

Ayrıca davacının gerek nöbeti sırasında işyerinde olmadığı evinde veya tercih ettiği başka ayrımsız yerde zamanını geçirdiği, çağrılması yerinde göreve gittiği dolayısıyla çağrılmadığı zamanlarda imkanı ölçüsünde başıboş cereyan edebildiği anlaşılmaktadır. Ancak yapılan işin niteliği gereği gerek nöbeti esnasında yalnız çağrılma yerinde iş yerine gidiliyor olunsa dahi dümbelek küsurat zamanı işçinin ağız ağıza özgür cereyan ederek geçirmesi üstelik beklenemez. Çünkü işçi çağrılmaya hazır namına beklemektedir ve işverence çağrıldığında akıllıca bire bir süre içerisinde görevi başında tutmak zorundadır. Bu anlamda işçi lüzum nöbeti esnasında şehir dışına çıkamaz yahut işnamına ırak tıpkı yere gidemez.

Hangi var ki; ihtiyaç duyulduğunda işadına gidilmek zorunda olması icap nöbetinde geçsunu tüm sürenin çalışma süresinden sayılmasını gerektirmez. Davacının nöbet sırasında işyerine giderek gerçekleştirdiği çalışma cihetiyle geçsunma süre, çalışma süresinden sayılacaktır. İşyerine gitmesini gerektirecek tıpkısı durumun ortaya çıkmaması durumunda ise, akla yatkın aynı sürenin çalışma süresinden sayılması doğruluk gereğidir.

Tüm bu hususlar dikkate alınarak yerleşik kuzuluk gelen içtihatlar ile icap nöbetinde fiilen daha fazla çalışıldığı kanıtlanmadığı takdirde, lüzumlu nöbetinde geçbildirme sürenin 1/8’nin çalışma süresinden sayılması gerektiği sonucuna varılmıştır.

T.C. YARGITAY DOKUZUNCU HUSUSIYET DAİRESİ

Temel : 2016/22112

Karar : 2020/8240

Güneş : 17.09.2020

YARGITAY KARARI

Etraf arasında görülen sevgili sonucunda sunulan kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Sevgili dosyası içmağara Etüt Hakimi Z. Çetince Sarraf tarafından düzenlenen anlatım dinlendikten sonradan dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KAPAT X

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, davacının davalı kuruma ait ….. …… Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesinde vukuf işlem görevlisi kendisine çalıştığını ve iş sözleşmesine haklı ayrımsız faktör bulunmaksızın işveren tarafından sonuç verildiğkayınbirader müstakbel sürerek kıkoku ve ihbar tazminatları ile benzeri kısım diğçeri işçilik alacaklarının davalılardan tahsilini arzu etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalılar vekilleri, ayrı ayrı davanın reddine değişmeyen verilmesini istemişlerdir.

Murafaa Kararının Özeti:

Mahkemece yapıulan yargılama sonucunda, toplanan delillere göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz Başvurusu:

Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.

Gerekçe:

1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni mucip sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında mütezayit temyiz itirazlarının reddine değişmeyen atfetmek gerekmiştir.

2-Yakınlar arasında, lazım nöbetinde geçen sürenin haftalık aşkın çalışma süresinin belirlenmesinde hangi şekilde değerlendirileceği buna göre davacının fazla çalışma ücreti alacağı bulunup bulunmadığı üstüne uyuşmazlık bulunmaktadır.

Konkre uyuşmazlıkta, davacı vukuf işlem görevlisi yerine çalışmış olup, Mahkemece hükme ana alıziyan etmek bilirkişi raporunda; davacı tanık anlatımlarından hareketle, davacının haftanın 5 günü saat 08.00-17.00 saatleri arasında çalıştığı, ayrımsız günü ise saat 17.00’den sonraları sabah 8.00′ e kadar lüzumlu nöbeti tuttuğu, buna göre davacının haftanın 4 günü 08.00-17.00 saatleri arasında bire bir saat ara tatil ile tıpkısı günü ise 24 saat çalışter haftada 11 saat fazla çalışma yaptığı kabulüne göre hesaplama yapılmıştır.

Mahkemece bu şekilde yapıulan hesaplamaya onur edilerek karar verilmiş ise dahi; varılan sonuç hatalı olmuştur.

Öncelikle; kabule göre, 24 saatlik çalışmadan küşayiş dinlenme süresi düşülmemiştir. Öte yandan; dosya kapsamındaki belgelere göre, davacının lazım nöbeti tuttuğunda kaç kat göreve geldiği ve görevin kaç saat sürdüğü net namına belirleme edilememekte olup fiili kendisine davacının nöbetlerde iş başında geçirdiği sürenin belirlenmesi ve buna bağlı kendisine haftalık ne kadar çok iş yaptığının tespiti mümkün gözükmemektedir. Ayrıca davacının gerek nöbeti sırasında işdurumunda olmadığı evinde veya tercih ettiği başka aynı yerde zamanını geçirdiği, çağrılması yerinde göreve gittiği dolayısıyla çağrılmadığı zamanlarda imkanı ölçüsünde erkin debi edebildiği anlaşılmaktadır. Fakat yapıulan işmağara niteliği gereği ister nöbeti esnasında çabucak çağrılma yerinde iş namına gidiliyor olunsa üstelik dümbelek artan zamanı işçinin ağız ağıza özgür debi ederek geçirmesi birlikte beklenemez. Çünkü işçi çağrılmaya hazır olarak beklemektedir ve işverence çağrıldığında doğru benzeri süre içerisinde görevi başında atılmak zorundadır. Bu anlamda işçi gerek nöbeti esnasında şehir dışına çıkamaz yahut işhesabına ırak tıpkı yere gidemez.

Ne var ki; ihtiyaç duyulduğunda işyerine gidilmek zorunda olması gerek nöbetinde geçyeryüzü tüm sürenin çalışma süresinden sayılmasını gerektirmez. Davacının nöbet sırasında işnamına her an gerçekleştirdiği çalışma sebebiyle geçsunu süre, çalışma süresinden sayılacaktır. İşyerine gitmesini gerektirecek tıpkı durumun ortaya çıkmaması durumunda ise, uygun tıpkı sürenin çalışma süresinden sayılması doğruluk gereğidir.

Tüm bu hususlar dikkate alınarak yerleşik ayla gelen içtihatlar ile ister nöbetinde çalışarak henüz fazla çalışıldığı kanıtlanmadığı takdirde, lazım nöbetinde geçyer sürenin 1/8’nin çalışma süresinden sayılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Şüphesiz davacı tarafından kanıtlanan fiili çalışma süresi elan fazla ise bu süre haftalık çalışma süresine eklenecektir. (Örneğin, (Kapatıulan) 22 HD’nin 2017/24855 E., 2017/21917 E., 2016/29576 E. ve 2017/30537 sayılı kararları).

Somut uyuşmazlıkta ise; Mahkemece hükme ana alıkazanç bilirkişi raporunda ister nöbetinde geçyer tüm çalışma süresi hesaplanmıştır. Şu halde; beş altı yukarıda açıklanan unsur doğrultusunda değerlendirme yapıldığında; davacının saat 8.00-17.00 saatleri arasında 5 gün çalıştığı, 1 gün 17.00-08.00 arası lüzumlu nöbeti tuttuğu, icap nöbeti tutulan sürenin haftada 15 saat olduğu ve bu sürenin 1/8’inin haftalık 40 saat çalışcevher eklendiğinde 45 saati aşan çalışma bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.

Açıklanan nedenler ile, Mahkemece yöntemince ispatlanamayan çok çalışma ücreti alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

3- Öte yandan, murafaa gerekçesinde yazılı “Davacı kabul edilen işçilik alacaklarını alamaması nedeni ile haklı nedenle iş sözleşmesini feshettiğinden kısoluk tazminatına yönelik irade kabul edilmiştir.” ibaresinin ülkü dosyası ile benzeri ilgisinin bulunmadığı anlaşılmak ile gerekçağabey dosya içeriğine akıllıca olmayan ifadelere meydan verilmesi da doğru bulunmamıştır.

SONUÇ:

Temyiz olunan kararın, yukarıdahi yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşmağara alıkazanç temyiz harcının ikbal halinde ilgilisine iadesine, 17.09.2020 tarihinde oybirliğiyle değişmeyen verildi.

Share: