“Kültürel Miras Hukuku” kitabının editörlerinden hukukçu Cüneyd Altıpus yanlıŠrestorasyonların yargıya taÅınması gerektiÄkayınbirader söyledi: Mesela Åile Kalesi’nin restorasyonunu özne firmayla ilişkin ihtimal sevgili yok ama denetleyen ‘bu nedir’ demeliydi. Bire Bir konak tadilatında gelgel delikleri kapatılıyor ve yapı çürüyor. YanlıŠrestorasyonların ceza hukukunda karÅılıÄı var. Bahis yargının önüne gelse karar verilecek ama yargının önüne gelmiyor.
Kültürel bırakıt ülkelerin tarihini gelecek nesillere aktarmak üzerine büyük ögönen yeryüzü ediyor. Hem ülkelerin özlük tarihleri hem üstelik önceki medeniyetlerin izlerini görmek konusunda fikir veren kültürel bırakıt öÄeleri, yeteri kadar ele alınmıyor. Bu konuda verilen asar ise ya mukannen bir alanla sınırlı ya dahi teknik konulardan öteye geçmiyor. Seçamaç Yayınları’ndan çıçağ Kültürel Miras (Kültür Varlıkları) Hukuku, kültürel miras nedir, nasıl korunur ve bununla ilgilendiren Türkiye’deki mevzuat ne Åekilde iÅliyor sorularına cevap veriyor.
EditörlüÄünü Mardin Artuklu Ãniversitesi Musahabe Tarihi Bölümü ÃÄretim Ãyesi Doç. Dr. Evindar YeÅilbaÅ ve Diyarbakır Kültür Varlıklarını Dulda Kurulu’nda hukukçu üye olan Cüneyd Altıpus’ın üstlendiÄi betik, kültürel miras hukukuna deÄiniyor. ÃalıÅmada kazı bilimi, danışma tarihi, sit alanları kavramlarının yanı sıra rölöve, restitüsyon, yenileme kabilinden kavramlar dahi ünsiyet baÄlamında girintisiz çıkıntısız aynı dille ele alınıyor. Kültürel mirasın korunmasında diÄasker ülkelerle etkileÅimlerini de havi mektup, alanında eksper 16 ismin katkısıyla zenginleÅtirilmiÅ. Kültürel bırakıt alanına deste duyanların, bu alanda çalıÅtöz kullanılmamış baÅlayanların ve uzmanların yararlanacaÄı işaret, kültür ve konuşma mirasının hukuktaki yerini etraflıca anlatıyor.
PRATIKTE ÜLKÜ VAR
Kitapla ilişkin konuÅtuÄumuz Altıpus, bu dönemde ayırt ettikleri sorunlardan yola çıkarak kitabı oluÅturduklarını söyledi. Kültürel miras alanında mevzuatın sektörle ahenkli olduÄunu fakat uygulama noktasında sorunların bulunduÄunu tamlayan Altıinç, “Denetim konusunda ve bu konuyu ciddiye ahiz konusunda sorunlarımız var. Kazı Bilimsel benzeri bulgu bizim içmağara çok önemliyken, Selçuklu yapısı tıpkısı yapı ya bile Osmanlı camisi çok önemsenmiyor. Kültürel bırakıt, aynı rabıta içerisinde devam haysiyet. Urfa’dan örnek vereyim. Balıklıgöl arkeolojik dönemde da mukaddes, Yahudilerin, Hristiyanların ve Müslümanların bile mabedi. Ama sanki mukannen bir dönemin öncesi çok öbuğulanmış ve kutsi, ondan sonrası olmasa birlikte evet Åeklinde bir algı var” dedi.
HER İL KENDİ İÃİNDE DEÄERLENDİRİLMELİ
Türkiye’nin diÄasker ülkelerden kültürel bırakıt ve sit alanları konusunda ayrıÅtıÄını rapor fail Altıparmak, ülkedeki tüm alanlar için aynı mevzuatın uygulanmasının yanlıŠbulduÄunu dile getiriyor. Düzlük yönetiminin illere özgü olması gerektiÄini savunan hukukçu, “Dünyadaki sit alanlarının tamamı butikleÅtirilmiÅ. Oraya neyin gireceÄi, yapılacaÄı anlaşılan. Fransız mevzuatı ve İtalya’nın bu konuyla ilgilendiren yaptıÄı adımları strateji eden tıpkısı ülkeyiz. Roma’bile ayrımsız sit alanında otelleri, pizzacıları, dondurmacıları görürsünüz. Bizim kentsel sit alanlarımız yaÅsarih alanlar. Herhangi Bir ili özlük içinde deÄerlendirip, nasıl yönetileceÄine iliÅkin alan yönetim mevzuatını deÄiÅtirmemiz gerekiyor” diyor.
YanlıŠrestorasyon ukubet hukukunda
Güncel yenileme örnekleriyle konuyu anlatan Altıinç, “Restorasyonu yapanla denetleyen arasında ayrımsız uzlaşma namevcut. Bu de yapıya zarar verebiliyor. Söz Gelişi Åile Kalesinin restorasyonunu düz firmayla ilgilendiren ihtimal sav namevcut amma denetleyen firmanın ‘bu nedir’ demesi gerekirdi. Evet birlikte tıpkı eğlek tadilatında, bazı çekicilik delikleri ve mazgallar kapatılıyor. Yıllardır ayakta duran yapı bir süre bilahare çürümeye baÅlıyor. Sebebi yanlıŠyenileme. YanlıŠrestorasyonlar ukubet hukukunda deÄerlendiriliyor. Fakat bunları es geçiyoruz. Yani bu laf yargının önüne gelse değişmeyen verilecek, ama yargının önüne gelmiyor. Bu ülkü aÅılmalı Türkiye’da” açıklamasında bulundu.
Halime Kirazlı