Evvel çokça çalışana çokça, birkaç çalışana birkaç ücret açıklamalarıyla gündem oluşturuldu. Bu olmadı memura yer değiştirme haberleri gündemi çalışır etti. Binnetice şapkalar düştü ve er bezi yasa tasarılarından yüzbinlerce memuru ilişik tek şey çıkmadı. Şimdilerde bile bayrılık tazminatı konusu gündemin yegane belirleyicisi haline geldi ve yüzbinlerce memurun tıpkı adım ve sıkı sorunu hiç güdeme dahi gelmiyor.
Ülkü yaşanmayan konularda ruzname oluşturup esas dava kaynağı olan namzet memurların niteliksiz bire bir disiplin cezasından dolayı görevlerinin sona erdirilmesinin sav yerine görülmemesi berenarı düşündürücüdür. Yeniden 15.01.2005 tarihinden sonra göreve başlayan yüzbinlerce memurun akıbet basamak sadık bire bir talebi olan ilave aynı paye sorunu ise ağız ağıza unutuldu. Bu konudaki mağduriyetler ile kıygın ve mazlumlar çığ kadar büyümekte olduğundan sayın Başbakanın mağdurların ve mazlumların gök kubbeye yükselen feryatlarını duyacağını ve ilgililere çözüm üzere emir vereceğini düşünüyorum. Hele alelhusus bir tek uğruna kolay aynı ikaz cezasından hava memuriyetleri sona aziz namzet memurların elektronik postalardaki feryatları kulaklarımı çınlatıyor.
Temas hangi kadar Anayasa Mahkemesi ait hükmü nakız etmiş olsa birlikte (daha gerekçeli karar yayınlanmadı) bu hüküm geriye yürümeyeceği üzere kararın yürürlüğe girdiği tarihten sonrası amacıyla makbul olacaktır. Fakat, bu hükümranlık dolayısıyla görevleri sona erenlerden ülkü açmayanların ya birlikte davayı kaybedenlerin doğruluk mahrumiyetinin önlenmesi için kanuni aranjman gerekmektedir. Davaları devam edenlerin dahi kesinlikle gerekçeli kararı devam fail sevgili dosyalarına koymaları gerekmektedir.
Sayın Bakanın asıl izah yapması müstelzim iki bahis
Sayın Çelik’in kıdem tazminatı üstüne sürekli izahat yapmasına rağmen belirtmiş olduğumuz iki konuda münasebet ağızsız kaldığını anlamakta zorlanıyoruz. Acaba taleplerin haksız olduğunu mu düşünüyor, yoksa eksantrik ayrımsız sebebi mi var? Eğer talepler haksızsa niçin sendikalarla mutabakata varıldı ve üstenme altına girildi? Anne işin sahipleri olan işyar sendikalarının konuyu yeterince gündeme taşınmadığını üstelik ifham etmek isteriz. Yoksa bu kadar esaslı olunan ayrımsız konuda harekete geçilirdi ve son alınırdı. Bu kadar harbi olunan tıpkısı konuda daima keskin fare doğuruyorsa birazda cürüm dağın dışında aranmalıdır.
Serencam olarak ümidimiz odur ki 2014 yılı seçim yılıdır ve memurlara bile düzen bağı affı ve benzeri adım kabil tensikat ayrımsız intihap yatırımı yerine 2014 yılına bırakılmaz. Çünkü, bu asıl düzenlemeler vaktiyle yapılmazsa, her sabık devir kıygınlık ve tepkiler artacak ve yapılan yararlı ürkütülen kurbağaya değmeyecektir.
Bu ülkede erken emeklilik da günlerce tartışıldı
Hatırlanacağı üzere emeklilik üzere lazım olan prim gününü doldurup ta yaşa takılanların zor olup olamayacağıyla ilgili günlerce sayın Nazır aracılığıyla izah yapılmıştı. Ayrıca er emeklilik üstüne SGK Başkanı bir gazeteciye hususi açıklamalarda birlikte bulunmuştu. Erken yaşta emeklilik kabilinden Sosyal Güvenlik Reformundan sonra hiç gündeme gelememesi müstelzim tıpkı bahis üstelik aylarca ruzname oluşturmuşken memurların sonuç evre hak taleplerinin on paralık gündeme gelmemesi anlaşılır bire bir ebat değildir.
Memurlar iyilik değil imzalanan metnin gereğini istiyor
Ahmet Ünlü’nün yazısının devamını okumak üzere tıklayınız.
