657 az Kanununda, memurların fariza yaptığı ilde eğleşme etmesini zorunlu aynı kılan aynı hüküm bulunmamaktadır. Fakat kuruluş yasasında tıpkı hükümranlık var ise buna uyulmalıdır.
Şevket memurlarının, fariza yaptığı ülke sınırları zarfında yurt zorunluluğu var mı?
6245 çevrilmiş Harcırah Kanununun “Tarifler” antetli 3. maddesinin (g) bendi aşağıdaki şekildedir.
“Memuriyet mahalli: Memur ve hizmetlinin anne görevli olduğu yahut ikametgahının bulunduğu site ve kasabaların şehremaneti sınırları zarfında bulunan mahaller ile bu mahallerin dışında kalmakla alay malay yerleşme özellikleri itibarıyla bu kent ve kasabaların devamı niteliğinde bulunup şehremaneti hizmetlerinin götürüldüğü, büyükşehir belediyelerinin olduğu illerde ise devlet mülki sınırları süresince üstüne düşmek kaydıyla memur ve hizmetlinin asıl vazifeli olduğu yahut ikametgahının bulunduğu ilçe uray sınırları süresince kalan ve yerleşme özellikleri itibarıyla kontekst sunma fail yerler ile belediye sınırları dışında kalmakla alay malay yerleşim özellikleri itibarıyla bu yerlerin devamı niteliğindeki mahaller ve kurumlarınca sağlanan pusat araçları ile gidilip gelinebilen yerleri;”
657 az Ihtişam Memurları Kanununda oran memurunun fariza yaptığı ilde durma etmesini zorunlu kılan seçkin hangi bir buyruk bulunmamaktadır. Ancak 657 dar Büyüklük Memurları Kanunu “umumi yasa” dur. Heybet memurlarının fariza yaptıkları kurumun teşkilat ve görevlerini düzenleyen seçim ve yasa hükmünde kararnameler üstelik bulunmaktadır.
663 az Sağlık Bakanlığı ve Kapalı Kuruluşlarının Kurum ve Görevleri Hakkında Yasa Mesabesinde Kararname’nin; 55. maddesiyle, Keyif Bakanlığına, lazım kamuya ait gerekse hususi birey ve kuruluşlara ilişik bilcümle esenlik kuruluşlarında çalışmakta olan temas kademedeki esenlik personeli için vazifeli olduğu sağlık kuruluşunun bulunduğu yerleşme yeri sınırları içre durma ika mecburiyeti getirme yetkisi tanınmıştır. Bu mecburiyetin asıllar ve esaslarının ise Bakanlıkça belirlenmesi öngörülmüştür. Ancak Anayasa Mahkemesi 14.02.2013 tarihli ve E.2011/150, K:2013/30 çevrilmiş kararı ile “Afiyet personeline çalıştığı yerde eğleşme mecburiyeti getirilmesi hususu, Temel’nın 23. maddesinde aranje bulunan “oturma ve yolculuk hürriyeti” ile yakından ilgilidir. Bu madde, Anayasa’nın ikinci kısmının ikinci bölümünde düzenlenmiştir. Esas’nın 91. maddesi gereğince bu bölümde düzlük düz hak ve hürriyetlerin KHK’lerle düzenlenmesi mümkün değildir. Açıklayan nedenlerle, sorun konusu kalça Temel’nın 91. maddesinin bir numara fıkrasına aykırıdır” gerekçesi ile 663 mahdut KHK’nın 55. maddesini fek etmiştir.
Anayasanın “yurt ve yolculuk hürriyeti” başlıklı 23. maddesi aşağıdaki şekildedir.
“Herkes, yurt ve seyahat hürriyetine sahiptir. Habitat hürriyeti, suç işlenmesini engel olmak, toplumsal ve kazançlı gelişmeyi çıkarmak, metin ve eğlenceli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını destek olmak; Yolculuk hürriyeti, cürüm sormaca ve kovuşturması cihetiyle ve yanlışlık işlenmesini geciktirmek; Amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir. Vatandaşın ensiz dışına çıkma hürriyeti, fakat yanlışlık soruşturması yahut kovuşturması cihetiyle bilge kararına vabeste kendisine sınırlanabilir. Yurttaş sınır ötesi edilemez ve yurda duhul hakkından yoksun bırakılamaz.”
Kanunuesasi Mahkemesinin söz konusu tahrip kararındaki esbabımucibe incelendiğinde Anayasanın 23. maddesinde planlı habitat ve seyahat hürriyetinin ancak tıpkı yasa ile kısıtlanabileceği Anayasanın 91. Maddesi gereğince KHK’ların konusu olamayacağı sonucu ortaya çıkmaktadır.
Sonuç yerine; 657 az Heybet Memurları kanununda memurlara görev mahallinde ikamet zorunluluğu getiren bire bir hâkimiyet bulunmamaktadır. Ancak azamet memurları; fariza yaptıkları kurumların bağımlı olduğu özel aynı kanunda bu zorunluluğun bulunması halinde söz konusu kanun değişmediği evet üstelik fesih edilmediği müddetçe kanuna uymakla hükümlüdürler.