İstanbul’da yılların “biblo terazi” ustası 87 yaşında çalışmaya bitmeme ediyor

Ömrünü mesleğine adayan “biblo terazi” ustası İdris Tanrıverdi, mesleğinin bulunmayan olmaması için çalışmayı sürdürüyor.

İdris Tanrıverdi, 1935 yılında Elazığ’dahi dünyaya geldi. 1 yaşındayken ailesiyle İstanbul’a göç eden Tanrıverdi, 1949 yılında Küçük Asya bir ailenin birlikte kefeli mizan mesleğiyle tanıştı. Dönemin angın kefeli terazi üreten firmasında 31 yıl müteharrik Tanrıverdi, Türkiye’nin genişlik ongun “hassas terazi ayarlayan” ustalarından biri olmayı başardı.

Rumların İstanbul’dan ayrılmasının arkası sıra kişi firmasını açarak terazi üretmeye bitmeme eden Tanrıverdi, ürettiği terazileri hem Anadolu’ya hem de yetersiz dışına gönderdi. Elektronik ve bilgisayarlı terazilerin çıkmasıyla İdris Tanrıverdi’nin mesleği bile yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.

Mesleğini yaşatmanın yollarını arayan Tanrıverdi, yıllarını verdiği terazilerin biblolarını üretmeye başladı.

Şu anda sunu küçüğü 5,5 santimetreye 11,5 santimetre olan 7 boyutta sağlama işleyen İdris Ateş Parçası, yaşına rağmen Eyüpsultan’de ancak 2 kişinin sığabildiği atölyesinde çalışmaya bitmeme ediyor.

İlk terazisini Fenerbahçeli efsane topçu Lefter için yaptı

Mesleğinin inceliklerini ve hayatını AA muhabiriyle paylaşan Tanrıverdi, ustalarını izleyerek mizan yapımını öğrendiğini söyledi.

Mesleği öğrendikten bilahare güzelce amal çıkarmaya başladığından bahseden Tanrıverdi, “Güzelce ve ayarlı yapacağıma inandığı amacıyla patronumun akrabası olan Lefter Küçükandonyadis’e mizan yapmamı istedi. Bir kilo calip evvel terazimi ona yaptım. Bizim meslek elektroniğe yenildikten bilahare alelade ölçü yapmaya başladım. Sunma ufağı ve arz büyüğü yapma hırsı doğdu bende. Baharcı terazisi üreterek başladım. Başkaca umreye gidenler, benim terazileri görmüş. İsmini görenler çokça gurur duymuşlar. Suudi Arabistan’a revan teraziler taharri edilir, beğenilmezse atılıyordu. Suudi Arabistan’de dönemin yetkililerinden bana teşekkürname mektubu geldi.” diye niteleyerek konuştu.

İşini istekle yaptığını dile getiren Tanrıverdi, “Sevdiğim ve sempatimin olduğu hareket. Ayaklarım ellerim tuttuğu müddetçe bu işe devam edeceğim. Süregelmek amacıyla, tafsilatlı aylamak üzere yapıyorum bu işi.” dedi.

“Türkiye’bile tıpkı biricik ben yapıyorum”

Tanrıverdi, biblo ölçü yapmanın tahakküm ve emekli benzeri aksiyon olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

“1,5 ayda 17-18 çıngı yapıyorum. Büyüklerinden günde 1 devam bitiriyorum gereç amade olursa. Küçükleri, genişlik ufaklarını ancak haftada tıpkı, ayrıca 10 günde bir tane yapıyorum. Hepsini elle yapıyorum. Makineyle, robotla yapmıyorum. Çokça tahakküm oluyor. Ufaklarda yer ufak vebal müstacelen kendini gösteriyor. Türkiye’dahi ayrımsız biricik ben yapıyorum. Vakit Kaybetmeden Türkiye’dahi değil dünyada tıpkısı biricik ego yapıyorum. 7 destan ölçü yapıyorum. 3 destan birlikte türe tipi sağlama yapıyorum. Askılı, zincirleri var. Malzemeleri nereden makul bulursam oradan alıyorum. İşlenmesinden ortalık rahat gereç alıyorum.”

Çırak bulamamaktan yakınan Tanrıverdi, büyük teraziler amacıyla 200’ün üstünde kişiyi yetiştirdiğini, fakat biblo mizan amacıyla şakirt bulamadığını anlattı.

Günlük yaşamından de bahseden Tanrıverdi. “Evim Beylikdüzü’nde. Metrobüsle gidip geliyorum. Sabah kalkarım, namazımı kılarım. Kahvaltıdan sonradan koruya giderim. 2-3 dolaşma atarım. Sonraları metrobüse yürürüm. Saat 08.30’dahi açıyorum dükkanımı. Akşam Ezanı 18.30’birlikte paydos ediyorum. 20.00’ye mail evdeyim. Eve gitmeden evvel koruda gidiş yaparım.” diye niteleyerek konuştu

Share: