Finansal kopukluk gerekçesiyle sözleşmeli personel işten çıkarılabilir mi?

Danıştay 12. Dairesi 5393 az Kanunun 49/8 maddesinde yer alan düzenlemenin ilk defa alınacak personeli kapsadığını belirterek, bu maddeye dayanılarak kontratlı personelin mali kopukluk gerekçesiyle işten çıkarılamayacağını belirtti.

Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Mardin Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü bünyesinde kontratlı personel statüsünde dirim bilimci kendisine fariza yapan davacı tarafından, sözleşmesinin yenilenmemesine ilgili işlemin iptali üzere sevgili açılmıştır.

İlk mertebe mahkemesi davayı reddetmiş ama Danıştay bu kararı aşağıdaki gerekçe ile bozmuştur:

Davacının sözleşmesinin yenilenmemesi işleminin gerekçesi namına, 5393 dar Kanun’un 49/8. maddesinde kayran kayran “Belediyenin almanak toplam personel giderleri, gerçekleşen en son sene bütçe gelirlerinin 213 sayılı Rüşvet Usul Kanununa göre belirlenecek baştan valüasyon katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarın yüzdelik otuzunu aşamaz” hükmü mucibince mahkemeli idarenin mali yetersizliği gösterilmiştir.

Bu aranjman idareye yıpranmamış alınacak personelleri kapsayıp, kâin personeli kapsamaması nedeniyle hukuken kabul edilebilir makbul bire bir bozukluk olarak kabulünün kabil değildir.

T.C. DANIŞTAY ONİKİNCİ DAİRE

Asıl : 2019/7445

Değişmeyen : 2020/2322

Çağ : 15.06.2020

İSTEMİN KONUSU:

Gaziantep Kesim İdare Mahkemesi 5. İdari Ülkü Dairesinin 16/10/2019 devir ve E:2019/1446, K:2019/1700 dar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

SEVGILI KONUSU İSTEM:

Mardin Büyükşehir Şehremaneti Başkanlığı, Mardin Akarsu ve Şebeke İdaresi Genel Müdürlüğü bünyesinde sözleşmeli personel statüsünde dirim bilimci yerine görev fail davacı eliyle, sözleşmesinin yenilenmemesine ait 04.01.2017 devir ve 18652344.929/48 sayılı işlemin iptali ile bu işlem cihetiyle uğranıldığı doğacak sürülen nüfus ve akçasal haklarının ödenmesine değişmeyen verilmesi istenilmiştir.

İLK BASAMAK MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:

KAPAT X

Mardin 2. İdare Mahkemesince sunulan 30/03/2018 gündüz ve E:2017/561, K:2018/1118 az kararda; sözleşme süresinin sona ermesi dolayısıyla davacı ile davalı dalavere ortada imzalanan hizmet sözleşmesinin yenilenip yenilenmemesi hususunda idarenin ölçüm yetkisinin bulunduğu, davalı idarece yapılan personel harcamalarının idarenin bütçe gelirinin %30’unu aşmış olduğu hususu dahi dikkate alındığında takdir yetkisinin gerekçeli ve objektif adına kullanıldığı, murafaa kararıyla bile idarenin konvansiyon imzalamaya zorlanamayacağı hususu gözetildiğinde, sorun konusu işlemde hukuka uymazlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kesim İdare Mahkemesi kararının özeti: Gaziantep Kesim İdare Mahkemesi 5. İdari Sorun Dairesince; istinaf başvurusuna laf Mardin 2. İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule akla yatkın olduğu ve davacı tarafından doğacak sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası göre istinaf başvurusunun reddine değişmeyen verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davacının hizmetine mahsus ihtiyacın hangi şekilde sona erdiğinin somut vukuf ve belgelerle ortaya konulamadığı, hukuken uygulanan aynı etken olmaksızın sözleşmenin yenilenmemiş olduğu, özge yandan 2019 tarihinden itibaren baştan görevlendirildiği ileri sürülerek, İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Kararın bozulmasını gerektirecek benzeri amil bulunmadığı, bu nedenle kararın onanması gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİNİN DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin kabulü ile Mıntıka İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Muayene Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonraları, dosya olgunlaşma ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında antrparantez benzeri değişmeyen verilmeksizin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE ESBABIMUCIBE:

MADDİ OLAY:

5393 az Şehremaneti Kanununun 49. maddesinin üçüncü fıkrası layıkıyla müddeialeyh idarede kontratlı dirim bilimci adına görev yapan savlayıcı ile müddeialeyh hile ortada imzalanan hizmet sözleşmesinin yenilenmemesine ilişkin 04.01.2017 tarihli ve 48 sınırlanmış işlemin iptali ile yoksun kalınan aylık ve tamlık erkek hakların ödenmesine değişmeyen verilmesi istemiyle ülkü açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

657 az Oran Memurları Kanunu’nun 4/B bendinde; “Sözleşmeli personel: Kalkınma planı, almanak program ve aksiyon programlarında meydan alan şanlı projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği üzere araç olan, lüzumlu ve ayrıklı hallere münhasır girmek amacıyla hususi tıpkı patika bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde, Cumhurbaşkanınca belirlenen temel ve usuller çerçevesinde, kurma edilen pozisyonlarda, finansal yılla mecbur olarak ittifak ile çalıştırılmasına karar sunulan ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileridir.” şeklinde tanımlanmıştır.

5393 mahdut Şehremaneti Kanunu’nun 49. maddesinin üçüncü fıkrasında; “Şehremaneti ve sınırlanmış kuruluşlarında, düzgü kadroya uygun olarak mekân, keyif, baytarlık, teknik, hususiyet, ekonomi, enformatik ve bildirişim, planlama, araştırı ve geliştirme, yetişek ve müşavirlik alanlarında avukat, mimar, mühendis, şehir ve toprak plancısı, çözümleyici ve programcı, otacı, uzman doktor, nine, hemşire, baytar, kimyacı, uygulayımcı ve teknikçi kabilinden eksper ve maharet personel yıllık kavil ile çalıştırılabilir. Kontratlı personel yoluyla planlı hizmetlere ilgili boş kadrolara ayrıca atama yapılamaz. Bu personelin, yürütecekleri hizmetler için ihdas edilmiş takım unvanının gerektirdiği nitelikleri taşımaları şarttır.” hükmüne, mezkûr maddenin 8. fıkrasında ise; “Belediyenin yıllık mecmu personel giderleri, gerçekleşen en üst yıl bütçe gelirlerinin 213 sayılı Alacak Usul Kanununa göre belirlenecek baştan değerleme katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarın yüzdelik otuzunu aşamaz. Nüfusu 10.000’in altında olan belediyelerde bu şevket yüzde kırk yerine uygulanır. Yıl içerisinde maaş ve ücretlerde beklenmeyen tıpkısı artışın meydana gelmesi sonucunda personel giderlerinin bahis konusu oranları aşması yerinde, akan sene ve izleyen yıllarda personel giderleri bu oranların altına ininceye kadar yıpranmamış personel alımı yapılamaz. Kullanılmamış personel alımı dolayısıyla bu oranın aşılması sebebiyle oluşacak kamu zararı, zararın oluştuğu tarihten itibaren hesaplanacak kanuni faiziyle birlikte şehremaneti başkanından tahsil edilir. Personelin rastgele türlü alacakları bir zamanlar ve öncelikle ödenir” hükmüne saha verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Müddeialeyh idarenin savunmasında, uyuşma süresinin sona ermesi zımnında sözleşmenin yenilenip yenilenmeyeceği hususunda idarenin ölçüm yetkisinin bulunduğu belirtilmiştir. İdarelerin sözleşmeli personel istihdamı üstüne ölçüm yetkileri bulunmakta ise bile, bu yetkinin doyumsuz, soyut ve bağımsız milletvekili nitelikte olmadığı, amme menfaati ve bakım gerekleri gözetilerek kullanılabileceği tabiidir.

Davacının sözleşmesinin yenilenmemesi işleminin gerekçesi adına, 5393 çevrilmiş Kanun’un 49/8. maddesinde vadi düz “Belediyenin yıllık toplam personel giderleri, gerçekleşen en son yıl bütçe gelirlerinin 213 dar Alacak Usul Kanununa göre belirlenecek yeniden değerleme katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarın yüzdelik otuzunu aşamaz” hükmü mucibince davalı idarenin mali yetersizliği gösterilmiş ise üstelik, anılan düzenlemenin idareye yeni alınacak personelleri kapsayıp, kâin personelleri kapsamaması zımnında hukuken kabul edilebilir makbul tıpkısı sebep olarak kabulünün benzer olmadığı görülmektedir.

Başka yandan, dosyada bulunan bilgi ve belgelerden, davacının 2019 yılında sözleşmeli personel (dirim bilimci) yerine gene istihdam edildiği anlaşılmıştır.

Bu durumda, sözleşmenin yenilenmemesi işleminin hukuken kabul edilebilir ayrımsız nedene dayanmadığı, davacının görevinde dar yahut akim olduğuna ilişkin her tayin bulunmadığı hususları gözönüne alındığında, sevgili konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Bu itibarla, davanın reddi yönündeki Mardin 2. İdare Mahkemesi kararına alın yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında türel huruç bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının 2577 az Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,

2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişik İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Gaziantep Kesim İdare Mahkemesi 5. İdari Ülkü Dairesinin 16/10/2019 devir ve E:2019/1446, K:2019/1700 çevrilmiş kararının BOZULMASINA,

3. Metruk 73,10 TL yürütmeyi tevkif harcının istemi halinde davacıya iadesine,

4. Yeniden bire bir değişmeyen mal olmak amacıyla dosyanın Gaziantep Toprak İdare Mahkemesi 5. İdari Sevgili Dairesine gönderilmesine, (değişmeyen düzeltme yolu ilişkin oluşmak üzere) 15.06.2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI REY :

Temyize laf karar ve dayandığı esbabımucibe hukuk ve usule akıllıca olup, bozulmasını gerektirecek ayrımsız illet bile bulunmadığından, davacının temyiz isteminin reddi ile temyize laf kararın onanması gerektiği oyuyla inatçı yönde sunulan çoğunluk kararına katılmıyorum.

Share: