Direktör Erden Kıral, son yolculuğuna uğurlandı

Tedavi gördüğü hastanede 17 Temmuz’de vefat fail direktör ve senarist Bakire Kıral, serencam yolculuğuna uğurlandı.

Kıral üzere Beyoğlu Atlas Sineması’nda planlı yâd töreninde konuşan yönetmen Resi Bey Polat, yine tıpkı parafin perdenin önünde buluştuklarını belirterek, “Erdem ağabey hikayeleri çokça severdi. Bana de hep anlattırırdı.” dedi.

Anlattığı hikaye ile sanatın ve im bırakmanın ölümsüzlüğüne dikkati çeken Polat, “Burada yatan ve beyaz perdenin önünde duran Kızoğlankız Kıral, bu ülkenin değerlerine derece katan, markasına işaret katan, dertlerini sorunlarını beyaz zehir perdeyle insanlara yansıtmak amacıyla hayat boyu etkin, eksantrik tek madde düşünmeyen bir ölümsüzdü ve o öyle olmaya devam edecek.” değerlendirmesinde bulundu.

Çelik, mahirane yönetmenin filmlerini tek az buçuk unutmayacaklarını belirterek, “İyi kim vardın Erden ağa. İyi kim bu filmleri yaptın ve bizim sanatsal değerlerimize değer kazandırdın.” şeklinde konuştu.

Yönetmen İsmail Güneş ise yaklaşık dört yıl gelişigüzel çalıştıkları Kıral ile önceki yerine 1998’bile “Gülün Bittiği Vadi” filmi yasaklandığında bindi temin etmek için gittiği bire bir arkadaşının yanında tanıştığını aktardı.

Sıra, “Mevzuyu anlattım, o orada oturuyor ve henüz tanımıyorum. Hızlı Hızlı heyecanlandı, ‘Basın toplantısı düzenleyelim. Ego Almanya’bile film yönetmenleri derneğinin üyesiyim, müstacelen onlara olgun verelim, onlar de bire bir husus yapsınlar, tıpkı açıklamada bulunsunlar. Öyle madde evet mu ne çağdayız?’ dedi.” ifadesini kullandı.

Mihman olduğu arkadaşının “İsmail’in arkasında kim durur?” demesinin arkası sıra Kıral’ın “Peki mu anca molekül, ben dururum.” dediğini aktaran Ruz, “Bizim o günden itibaren başlayan tıpkı dostluğumuz var. Cenabıhak rahmet eylesin. Mekanı behişt olsun. Filmleriyle alay malay yaşayacak inşallah.” değerlendirmesini yaptı.

Yönetmen Mübarek Gören, Bakire Kıral ile aynı kuşaktan olduklarını, Kaş’a geldiğinde kendisini arayarak “Ben de daha çok Antalya’dayım” dediğini belirterek, şunları kaydetti:

“Telefonda bilcümle konuşurduk. Ben ona ‘Naber ulan peder?’ derdim. O de bana ‘Sensin baba.’ derdi ve konuşmaya başlardık. uzun uzun konuşurduk, o konuşmayı severdi, gülmeyi bile severdi. İyi bire bir dostluğumuz vardı.”

– “Erden koca Türk sinemasının değerlerinden biriydi”

CHP eski saylav ve aktör Berhan Parıltı, Kıral ile bir zaman 1960’lı günleri ve sinemayı müracaat imkanı bulduğunu belirterek, “Kızoğlan ağabeyi ayrımsız sinemacı, ayrımsız okumuş, aynı devrimci kendisine ve ongun bire bir beyaz perde izleyicisi adına üstelik filmlerinden biliyordum.” dedi.

Ekin ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un ve törene katılamayan isimlerin taziye mesajlarının da okunduğu törenin arkası sıra cenaze salondan alkışlarla uğurlandı.

Kıral’ın cenazesi, Teşvikiye Camii’nde ikindi namazını müteakip kılınan namazın ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.

Düzenlenen törenlere Beyaz Perde Genel Müdürü Serbest Yılmaz, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, yönetmen Sevgili Gerede, aktör Iyi Rüzgar Şavata, Meral Çetinkaya, Meltem Cumbul, Kerem Alışık, Menderes Samancılar, Güner Özkul ve Güven Kıraç’ın de ortada bulunduğu sinema dünyasından kavi haddinden fazla kişinin yanı sıra Kıral’ın ailesi, dostları ve sevenleri katıldı.

– Kızoğlankız Kıral hakkında

KAPAT X

Yönetmen ve senarist Bakire Kıral, Antalya’birlikte hastalanarak otama altına münfail, müdahalelere rağmen us kanaması ve çoklu aza yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetmişti.

İstanbul Mehabet Pir Sanatlar Akademisi Seramik Bölümü mezunu Kıral, kariyeri boyunca “Kumcu Mürtefi Yaşar” (1968), “Çizgi” (1978), “Bereketli Topraklar Üzerinde” (1979), “Hakkari’da Bir Zaman” (1982), “Mirat” (1984), “Dilan” (1987), “Av Zamanı” (1988), “Mavi Çımbar” (1993), “Amor Üstüne Söylenmemiş Gelişigüzel Madde” (1995), “Ay Hikayeleri” (1996), “Orion” (1997), “Cet” (2000), “Ata Evi” (2001), “Babam ve Biz” (2002), “Canım Kocacığım” (2002), “Yolda” (2005), “Vicdan” (2008), “Haliç” (2010), “Kuş (2012) ve “Şeb” (2014) yapımlarına imza attı.

Kıral, Soy Beyaz Perde, Gündeş Sinema ve Cenup dergilerinde sinema yazıları yazdı ve editörlük yaptı. Vatan gazetesinde ve 7. Danışma dergisinde “3. Dünya Sineması” ile ait araştırmaları yayınlanan Kıral, Berlin Akademie der Künste üyesiydi.

“Yolda” filmiyle 2005’te Harvard Üniversitesi Sinemateğine kabul edilen sanatkâr, Adana Film Festivali, Arsıulusal İstanbul Film Festivali ve Beykent Üniversitesi tarafından “Yaşam Boyu Muvaffakiyet” ve “Değer Ödülleri”ne layık görüldü.

Kızoğlan Kıral, “Yük” filmiyle 19. Kızıl Kozalak Film Festivali’nde Film Yönetmenleri Derneği Bildirme İyi Direktör Ödülü’nün sahibi oldu.

Share: