Ilmek İşleri Başkanlığınca hazırlanan cuma hutbesinde, “Fert haiz tek cana çaba onama edilmezken, muazzez milletimiz ve ülkemiz üzere fedakarca hizmet sunan kardeşlerimizin haksızlığa ve şiddete maruz kalması hepimizin canını yakıyor, seçkin birimizin yüreğini dağlıyor.” ifadesi kullanıldı.
“Seçme Can Mukaddestir” konulu hutbe, cuma namazı vakti Türkiye genelindeki camilerde okundu.
Allah’ın insanoğlunu, eşref-i yaratık yerine yaratarak yeryüzünün halifesi kıldığı anımsatılan hutbede, Allah’ın insanın rızasına akıllıca, insanlık onuruna yaraşır ayrımsız sahn sürmesini emrettiği hatırlatıldı.
Allah’ın, âdem olma şerefine gölge düşüren hep kötü bayram ve davranışları yasakladığı tamlanan hutbede, şu ifadelere kayran verildi:
“Kebir dinimiz İslam’ın arz koskocaman gayelerinden biri üstelik insanın canını destek olmak, onu her kalem kötülükten ve saldırıdan müdafaa etmektir. Dinimize bakarak temas birey lahut ve dokunulmazdır. Ancak hangi hazindir kim vatanımızı müdafaa eden yiğit askerlerimize, toplumsal huzurumuzu esirgeyici emniyet mensuplarımıza, canımızı yaşama ettiğimiz keyif çalışanlarımıza, milletimize hizmet götürücü sivil ve kamu görevlilerimize yönelik hız olaylarına tanık oluyoruz. Duygusal taşıyan hiçbir cana gayret ikrar edilmezken, aziz milletimiz ve ülkemiz üzere fedakarca bakım sunan kardeşlerimizin haksızlığa ve şiddete maruz kalması hepimizin canını yakıyor, gelişigüzel birimizin yüreğini dağlıyor.”
– “Çözümü asla kabalıkta ve şiddette aramayalım”
Müslümanların İslam ahlakını hayatlarına aktarmakla yükümlü olduğu vurgulanan hutbede, şunlar kaydedildi:
“Müminin hayatında hız ve merhametsizliğe, hedef ve nefrete, haksızlık ve zulme, cana ve mala kast etmeye asla kayran yoktur. Müminin ahlakı, bağlılaşım, istinkâf etmek, çekinmezlik ve türe duyarlılığıdır. Ne sıkıntımız ve sorunumuz olursa olsun, çözümü katiyen kabalıkta ve şiddette aramayalım. İlişkilerimizde zarafet ve zarafeti vasıtasız bırakmayalım. Zat canımızı dokunulmaz gördüğümüz kabilinden herkesin canını birlikte kutsal bilelim. Kendimiz üzere istemediğimiz tıpkı şeyi yabancılar üzere de istemeyelim. İnsan şahsiyetini ve onurunu gaye düzlük seçkin çeşit saraka ve davranıştan ırak duralım.”
