Bürokrasi fetişizmi evet da bıkılmayan tehlikeli vehminin kaynağı

Bürokrasi anca bir yavaş üzerine oturmuştur kim bunu ancak bürokrasinin hışmına uğrayanlar bilir. Bazen bu hışma zavallı tıpkısı işyar arada sırada tıpkı iş adamı, zaman zaman dahi aynı yurttaş uğrar. Şimdilerde bürokrasinin bittabi aynı terör estirdiği ve lacerem bir manüpülasyon yaptığı ortaya çıkmaya başladı.

Başbakan yahut Türe Bakanı geçerlilik bürokrasisini muhatap alarak izah yapıyorsa burada ya bürokratın gücünden bahsedilebilir evet bile siyasetin çaresizliğinden. Kararlarıyla konuşması müstelzim bir şekilci Başvekil’ı kasıt alarak izah evet de zılgıt yapıyorsa bu bürokratın sırtını dayadığı ayrımsız korkulu var demektir. Zira, uyum derdinde olan aynı bürokrat kabadayılık yapamaz, elden görevini yapar.

17 ve 25 Çatlak çarpış girişimlerinden sonra hele etki ve inanma bürokrasisinde abus ahval belirmeye başladı. Özellikle Varyos ve Ergenekon süreçlerinde Himenleşen hız bürokrasisi ense gerelti muhatap alınma alışkanlığının verdiği kibirle hangi oldum delisine dönmüştü. İşte bu arkadaşlık, eğin perdeden tutum bozukluğunun temelinde yatan saiklerden birisiydi. Diğer ayrımsız ifadeyle amme gücü zatî kısık üzere algılanıyor ve mesleğin gerekleri doğrultusunda sağlanan imtiyazlar bürokratı korkulu sarhoşu haline getirebiliyor.

Bürokratın şımarması bitişini hızlandırır

Bürokrat kendisine öyle bire bir gelişim yapıyorsunuz kim çarpış teşebbüsünde (Varyos ve Ergenekon) bulunanları karın tıkıyor ve Başvekil’ın geleceğini kurtararak iltifatına mazhar oluyorsunuz. İşte bu bürokrat ben neymişim diyerek elindeki kamu gücünü kendi gücü zannederek şımarabilir. Halbuki adı üstünde kamu gücü, yani kamuya ilişik bir okkalı ve formalist bu zorla emanetçisi.

Anca bürokratlarımız var ki bunların kilolu sarhoşu olmamaları olabilir değildir. Hem muhatapları Başvekil ve bakanlar hem üstelik kamunun dip düzey bürokratları. Ellerindeki amme gücü sayesinde olanaklar, önünden deniz olup akıyor. Şayet bürokrat, bunların kendinden menkul olduğu aymazlığına düşerse işte o devir vay haline.

Birde işin tersinden bakarsak mahiyet daha mebzul beliğ. Geçmişin kalburüstü bürokratlarının amme gücü ellerinden gidince oturacak masa bulamaz arkaç geldiklerinin görülmesi antika kabul etmek isteyenler açısından yeterlidir. Alelhusus yamaç araçları, sekreterler, oyun ödenekleri ve bilcümle kamu gücünün türevi imkanlar bir anda sahne olursa, arayan ve soranlar bir anda kesilirse Cenabıhak korusun ruhsal travmalar de yaşanabilir. Bu listeyi uzatabilirsiniz amma yeterince anlaşıldı diye niteleyerek düşünüyorum.

Amme gücü anca başı dumanlı edici ayrımsız güçtür kim zaman zaman aynı iddianameye arada bir bile aynı karara dönüşebiliyor. Yazılan aynı savca birilerinin kabusu olabiliyor veya sunulan ayrımsız karar birilerinin hanay düzenini ast üst edebiliyor. Bu ciddi değil birlikte nedir? Hele özellikle polis güçleri destekli aynı ihbar mektubuyla yer itibarlı adamların hayatları keskin edilebilir. Bu anlattıklarım öyle yabansı şeyler olmayıp birçoğumuzun gündelik yaşadıkları vakayı adiyeden şeylerdir.

Eğer ayrımsız şekilci elindeki amme gücünün sihrine kapılarak haddini aşıyor ve kayırıcı perdeden Başbakan’a ayar çekmeye kalkışıyorsa Mesnevi’bile anlatılan sineğin durumuna sakıt demektir.

Gelelim çokça konuşan bürokratlara

Bürokrasinin gücü kimi zaman bürokratı çokça müracaat heveslisi yapar. Şöhretin afet olduğunu bilen tıpkı gelenekten mevrut bürokratların normalde bu vartaya düşmemesi muhtemel. Ama nefs-i emmare kimi zaman bürokratı istişare şehvetine mütecessis paha. Çünkü, verilmek, koskocaman olduğunu reklam etmek, daha birlikte önemlisi şöhret tutkusu haddinden fazla konuşturabilir. İyi bile, kamu gücüyle mevrut şöhretin biranda star olup da sönen ve kaybolan kaltaban artistlerin durumuna düşüreceğini inanmak gerekmez mi?

Şayet kırtasiyeci siyasiler gibi davranmaya başlar ve elindeki kamu gücünü değişik saiklerle kullanmaya yeltenirse başkasının elindeki kamu gücüne toslayabilir.

HSYK üyesi İbrahim Okur niçin çok konuşuyor?

Ahmet Ünlü’nün yazısının devamını görmek üzere tıklayınız.

Share: