– Hemşire Betül, üvey anne azmiyle kanseri yendi

Kanseri yenen abla, hastanede amansız hastalık hastalarına moral oluyor

DİYARBAKIR – Meme kanserine yakalandıktan sonraları gördüğü otama ve karnındaki bebeğin desteğiyle sağlığına mülaki abla Betül Aydınlık, hem çevresindeki hem bile ağırbaşlı hizmet servisinde yatan kanser hastalarına moral oluyor.

Diyarbakır Gazi Yaşargil Yetişek ve Araştırma Hastanesinde Bunaltıcı Hizmet servisinde görev fail abla Betül Işıklı, 2 yıl evvel hamilelik sürecinde meme kanserine yakalandı. Kansere alın savaş veren ve otama sürecinde gördüğü ışın tedavisi ve kemoterapinin peşi sıra sağlığına kavuşan Görgülü, çevresindekilerin ve karnındaki bebeğinin desteğiyle hastalığın üstesinden geldi.

Kanserle mücadelesine karnındaki kahramanıyla başlayan Aydınlık, hastanede amansız hastalık tedavisi gören hastalara moral vererek onları bilgilendiriyor.

Sağlığına kavuşmasının arkası sıra yaşadığı süreci anlatan Aydın, vatandaşları ve çevresindekileri “kanserde erken teşhisin önemi” yönünde bilgilendirmeyi sürdürüyor.

Sağ göğsünde yığın hissetmesinden sonraları koltukaltına yayılan amansız hastalık hücrelerinden şüphelenip doktora başvuran Kültürlü, 4 aylık hamileyken amansız hastalık teşhisinin koyulduğunu belirtti.

Kanser sürecinde yaşadığı durumu anlatan Işıklı, “Ağrılı benzeri şekilde doktora başvurduktan bilahare maalesef kanser tanısı aldım. O günden bilahare hem benim hem de karnımdaki kızımın kanserle mücadelesi başladı. Kanseri erken ayırt etmiş olmam biraz işimizi kolaylaştırsa birlikte, iki canlı olmam bazen sorunları beraberinde getirdi. O sürede hem anne hem kanserle mücadele fail bire bir karı olarak kendime üzülmeyi bıraktım. Yalnız çocuğumun zinde doğabilmesi için yakarış etmeye başladım. Çocuğumla birlikte kırmızı kürden 4 pare aldım. Henüz sonradan çocuğum tıpkısı kamer erken doğup mıhlı bir şekilde dünyaya geldi. Ben artık mücadelemin bir tane kahramanı olarak yoluma bitmeme etmeye başladım” dedi.

Meme kanserinin kadınlar için tıpkısı mahiyet olduğuna ilgi çekerek erken tanının hanay kurtaracağını tamlayan bacı Işıklı, şunları kaydetti:

“Hemcinslerime ifham etmek istediğim, meme başı kanseri bizim gerçeğimiz. Doktorların söylediği gibi, kadınsanız ve östrojen salgılıyorsanız bu hepimizin zaman ya birlikte erte yaşayabileceği bir genişlik. Erken tanı maltalık kurtarır. Lütfen öncelikle 30 gözyaşı şeş kadınlarımızın ayda aynı de olsa elle meme muayenesi, 30 yaşından sonraki kadınların görüntüleme ve hekim kontrolü ile tedbiri çokça önemlidir. kanserle savaş eden kadınlara psikolojinin bu süreçte haddinden fazla heybetli olduğunu izah etmek istiyorum. Hayatın getirisini ve götürüsünü bilemeyiz. Zaman yaşamadık amma yarın neler yaşayacağımızı bilmiyoruz.”

“Üzerine basa basa söylüyorum: Er tanılama maltalık kurtarır”

Işıklı, “Ego onkoloji bölümünde 8 kamer kadar çalıştım. Orada yaşanan ateş travmalara tanık oldum. Yeri geldi kıtipiyoz yaşta çocuk kaybettiğimde cidar dibine ağlayıp bu olmamalıydı dedim. Amma benzeri dolaşma amansız hastalık olabileceğim aklıma gelmemişti. O sürecin içerisine girdiğimde sayrı yakınlarının feryatları beni çok etkiliyordu. Üstüne basa basa uyarıda mevcut olmak istiyorum. Erken tanılama maltalık kurtarır. O süreçte hastalarımla empati kuruyordum amma insanın başına gelince amal empatiden elan mavera bir duruma gidiyor. Haddinden Fazla şükür amansız hastalık sürecini 1 yılda atlattım. Geçen yıl bu vakitte tedavim sonuçlandı ve bitti. Şu an mail takipteyim. 3 ayda tıpkısı görüntülemelerle, kan tetkikleriyle görüngü yenilenmesin diye yakın takipte kalıyorum.” ifadelerinde bulundu.